Avrupa Birliği (AB) Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Nusaybin’deki Mor Yakup Kilisesi rahibi Sefer Aho Bileçen’in, mahpus cezasına çarptırılmasıyla ilgili olarak, Türkiye’deki Süryani Ortodoks cemaati ve onlara ilişkin kiliselerin biroldukca zorlukla karşı karşıya olduğunu söylemiş oldu.
Borrell’e nazaran, Suriye’de devam eden savaş ve koronavirüs salgını, Süryani toplumunun yaşadığı problemleri daha da ağırlaştırdı.
Avrupa Parlamentosu’ndaki Muhafazakar Küme üyesi Hollandalı dört parlamenter, Nisan ayında, “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 2 yıl 1 ay mahpus cezasına çarptırılan rahip Sefer Aho Bileçen’in durumuna ait bir soru önergesi verdi.
Hollandalı parlamenterler, “Peder Aho” olarak bilinen rahip Bileçen’in, manastırın kapısında yemek isteyen 2 şahsa yalnızca bir modül ekmek verdiğini belirterek, bu bireylerin PKK militanı oldukları nedeni öne sürülerek Süryani din adamının 25 ay mahpusa mahkum edildiğini anımsattı.
Hristiyan partilere mensup milletvekilleri, Türk mahkemesinin bu sonucunı, “demokratik unsurlara, insan haklarına ve Türkiye’deki azınlıklar ile savunmasız kümelerin korunmasına yönelik bir darbe” olarak kıymetlendirdi.
Avrupa Parlamentosu üyeleri, AB Komitesi’ni, rahip Bileçen’in durumu konusunda Türk makamlarından daha fazla açıklama istemeye ve Borrell aracılığıyla Türk yetkililer nezdinde gerekli teşebbüslerde bulunmaya çağırdı.
AB Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Borrell, Hollandalı parlamenterlere gönderdiği yazılı cevapta, Türkiye’deki Süryani Ortadoks cemaati ile kiliselerinin, fazlaca sayıda zorlukla karşı karşıya olduğunu bildirdi.
EPA Avrupa Birliği (AB) Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
AB yetkilisi, koronavirüs salgını ve Suriye’de devam eden savaşın, Türkiye’deki Süryanilerin yaşadığı sıkıntıları daha da ağırlaştırdığına dikkati çekti.
Hollanda’da yayımlanan Katolik Haber gazetesine nazaran, Borrell, davanın akabinde geçen Nisan ayında Mardin’in Nusaybin ilçesindeki Mor Gabriel Manastırı’nı ziyaret ettiğini de belirtti.
Josep Borrell, AB Kurulu’nun geçen ay, “Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel hakların büyük bir tasa kaynağı olmaya devam ettiğini” belirttiğine işaret ederek, “Bu konularda diyalog yürütmek, AB-Türkiye münasebetlerinin ayrılmaz bir kesimi olmaya devam ediyor” dedi.
Hollandalı parlamenterlere göre, Mor Yakup Manastırı’nın bir AB temsilcisi tarafınca ziyaret edilmiş olması, olumlu bir gelişme. Parlamenterler, bunun Türkiye’deki Hristiyanlara ve öbür dini azınlıklara yönelik muamele konusunda Ankara’nın fikrini değiştirecek görüşmelere ve hareketlere yol açacağını umuyor.
Nusaybin’de 9 Ocak 2020’de 12 kişi ile bir arada gözaltına alınan Bileçen, yapılan itirazın akabinde 14 Ocak’ta özgür bırakılmıştı.
Savcı, rahip Sefer Aho Bileçen’in tutuklanmasına münasebet olarak, bir itirafçının sözünü ve Jandarmanın 2018’de ‘örgüt üyelerinin manastıra girdiği’ argümanının yer aldığı bir tutanağı göstermişti.
Rahip Bileçen, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada şunları lisana getirmişti:
“2018’de 2 örgüt mensubu manastıra geldi. Benden yemek istediler. Ben de verdim. sonrasındasında bu tespit edilmiş. Bunun üzerine devrin Jandarma Kumandanı benimle görüştü. Ben inkar etmedim. Olayın yeniden yaşanmaması için güvenlik tedbiri alınmasını istedim lakin rastgele bir güvenlik tedbiri alınmadı. Tutanak tutulduktan daha sonra mevzunun kapatıldığını sanıyordum. Kim kapıma gelirse yardım ederim. Dini ve felsefi olarak bunu yapmam gerekir. Rahip olduğum için de palavra söyleyemem. Ben bunu rastgele bir örgüte yardım etmek için değil, inancım gereği yapıyorum. Dini ve felsefi açıdan ben ihbar da edemem.”
Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen Nisan ayında rahip Sefer Aho Bileçen’i, “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 2 yıl 1 ay mahpus cezasına çarptırmıştı.
Borrell’e nazaran, Suriye’de devam eden savaş ve koronavirüs salgını, Süryani toplumunun yaşadığı problemleri daha da ağırlaştırdı.
Avrupa Parlamentosu’ndaki Muhafazakar Küme üyesi Hollandalı dört parlamenter, Nisan ayında, “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 2 yıl 1 ay mahpus cezasına çarptırılan rahip Sefer Aho Bileçen’in durumuna ait bir soru önergesi verdi.
Hollandalı parlamenterler, “Peder Aho” olarak bilinen rahip Bileçen’in, manastırın kapısında yemek isteyen 2 şahsa yalnızca bir modül ekmek verdiğini belirterek, bu bireylerin PKK militanı oldukları nedeni öne sürülerek Süryani din adamının 25 ay mahpusa mahkum edildiğini anımsattı.
Hristiyan partilere mensup milletvekilleri, Türk mahkemesinin bu sonucunı, “demokratik unsurlara, insan haklarına ve Türkiye’deki azınlıklar ile savunmasız kümelerin korunmasına yönelik bir darbe” olarak kıymetlendirdi.
Avrupa Parlamentosu üyeleri, AB Komitesi’ni, rahip Bileçen’in durumu konusunda Türk makamlarından daha fazla açıklama istemeye ve Borrell aracılığıyla Türk yetkililer nezdinde gerekli teşebbüslerde bulunmaya çağırdı.
AB Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Borrell, Hollandalı parlamenterlere gönderdiği yazılı cevapta, Türkiye’deki Süryani Ortadoks cemaati ile kiliselerinin, fazlaca sayıda zorlukla karşı karşıya olduğunu bildirdi.
EPA Avrupa Birliği (AB) Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
AB yetkilisi, koronavirüs salgını ve Suriye’de devam eden savaşın, Türkiye’deki Süryanilerin yaşadığı sıkıntıları daha da ağırlaştırdığına dikkati çekti.
Hollanda’da yayımlanan Katolik Haber gazetesine nazaran, Borrell, davanın akabinde geçen Nisan ayında Mardin’in Nusaybin ilçesindeki Mor Gabriel Manastırı’nı ziyaret ettiğini de belirtti.
Josep Borrell, AB Kurulu’nun geçen ay, “Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel hakların büyük bir tasa kaynağı olmaya devam ettiğini” belirttiğine işaret ederek, “Bu konularda diyalog yürütmek, AB-Türkiye münasebetlerinin ayrılmaz bir kesimi olmaya devam ediyor” dedi.
Hollandalı parlamenterlere göre, Mor Yakup Manastırı’nın bir AB temsilcisi tarafınca ziyaret edilmiş olması, olumlu bir gelişme. Parlamenterler, bunun Türkiye’deki Hristiyanlara ve öbür dini azınlıklara yönelik muamele konusunda Ankara’nın fikrini değiştirecek görüşmelere ve hareketlere yol açacağını umuyor.
Nusaybin’de 9 Ocak 2020’de 12 kişi ile bir arada gözaltına alınan Bileçen, yapılan itirazın akabinde 14 Ocak’ta özgür bırakılmıştı.
Savcı, rahip Sefer Aho Bileçen’in tutuklanmasına münasebet olarak, bir itirafçının sözünü ve Jandarmanın 2018’de ‘örgüt üyelerinin manastıra girdiği’ argümanının yer aldığı bir tutanağı göstermişti.
Rahip Bileçen, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada şunları lisana getirmişti:
“2018’de 2 örgüt mensubu manastıra geldi. Benden yemek istediler. Ben de verdim. sonrasındasında bu tespit edilmiş. Bunun üzerine devrin Jandarma Kumandanı benimle görüştü. Ben inkar etmedim. Olayın yeniden yaşanmaması için güvenlik tedbiri alınmasını istedim lakin rastgele bir güvenlik tedbiri alınmadı. Tutanak tutulduktan daha sonra mevzunun kapatıldığını sanıyordum. Kim kapıma gelirse yardım ederim. Dini ve felsefi olarak bunu yapmam gerekir. Rahip olduğum için de palavra söyleyemem. Ben bunu rastgele bir örgüte yardım etmek için değil, inancım gereği yapıyorum. Dini ve felsefi açıdan ben ihbar da edemem.”
Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen Nisan ayında rahip Sefer Aho Bileçen’i, “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 2 yıl 1 ay mahpus cezasına çarptırmıştı.