ABD’de hükümete bağlı özel bir kontrol kurumunun değerlendirmesine göre, Afganistan’da Kabil’deki hükümet, 2020 Şubat’ında Washington ile imzaladıkları Doha mutabakatından bu yana Taliban güçlerinin ataklarını iki misline çıkarması niçiniyle bir ‘varoluş kriziyle karşı karşıya’.
ABD idaresine bağlı bir denetçi kuruluş olan Afganistan’ın bir daha İnşası Özel Teftiş Heyeti (SIGAR) tarafınca hazırlanan raporda Taliban’ın Afgan hükümeti gayelerine yönelik taarruzları, Doha’da ABD ile yapılan geçen yılki mutabakat öncesindeki üç ay içerisinde 6 bin 700 iken, mutabakattan daha sonraki Eylül-Kasım periyodunda 13 bin 242’ye çıktı.
SIGAR raporuna nazaran, bunu izleyen her üç aylık periyotta de bir daha 10 binin üzerinde Taliban saldırısı gerçekleştirildi.
Atakların yükseldiği aslına bakarsan uzun vakittir biliniyordu lakin bu raporla birinci kere, ne kadar ağırlaştığı net datalarla ortaya çıkmış oldu.
Doha mutabakatı daha sonrası neler oldu?
Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan’daki tüm birliklerini geri çekmeyi, Taliban’ın Kabil hükümetiyle bir barış mutabakatı için müzakereye girişeceği beklentisiyle kabul etmişti.
bu biçimdedan bu yana Taliban ile Kabil hükümeti içindeki görüşmeler tıkandı ancak ABD askerlerini kademeli olarak geri çekmeyi sürdürdü.
31 Ağustos 2021’de tamamlanacağı açıklanan geri çekilme takvimine bir ayı biraz aşkın vakit kala Afganistan’da yalnızca bir kaç yüz ABD askeri kaldı.
SIGAR tarafınca hazırlanan raporda Doha muahedesinin Taliban ile Kabil hükümeti içindeki görüşmeleri teşvik edeceği yerde, tam bilakis Taliban’ın hükümete yönelik ataklarını artırmasına, hükümet güçlerini hazırlıksız yakalayarak ilerlemesine ve sivil ölümlerin artmasına yol açtığı kaydediliyor.
Raporun ABD-NATO ortak gücünün datalarına dayanarak verdiği bilgiye göre 2020 yılının Ocak ile Mart ayları içinde bütün ülkede yaşanan çatışmalarda 510’u sivil toplam 709 kişi ömrünü kaybetmişti.
halbuki mutabakatın yapıldığı Mart ayından itibaren sayılar yükseldi ve 2020’nin üçüncü çeyreğinde toplam 1058 insan öldü, 1959 kişi de yaralandı.
Bu yılın Nisan ve Mayıs aylarına ait datalara ise bu vakitte 705’i sivil 1330 kişinin hayatını yitirdiğine işaret ediyor.
Reuters Herat eyaletinde güvenlik noktası kuran Kabil hükümetine bağlı güçler
‘Kuzeyde süratle ilerlemeleri korku verici’
Afganistan’la ilgili ABD siyasetini kıymetlendiren SIGAR’ın lideri John Sopko “Genel gidiş net bir biçimde Afgan hükümetinin aleyhinde. Tedbir almaz ve gidiş istikametini değiştirmezse bir varoluş kriziyle karşı karşıya gelebilir” diye konuştu.
Sopko raporun, Afganistan’ı bir daha inşa edip güçlendirmeye yönelik ABD öncülüğündeki ve Washington idaresine milyarlarca dolara mal olan gayretlere damgasını vuran “aşırı iyimserlik” ile taban tabana zıt, korku verici bir tablo ortaya koyduğunu da ekledi.
Raporda bu yılın ortasında bulunduğumuz çeyreğine ait haber ve dataların de parlak olmadığı kaydediliyor ve yeni bir Taliban saldırısı ile yüz yüze gelen Afgan hükümetinin güvenlik güçlerinin, şaşırmış, hazırlıksız ve dezavantajlı görüntüğü kaydediliyor.
Taliban’ın, Afganistan’ın kuzeyindeki, bir vakit içinder Taliban aksiliğinin kalesi olduğu düşünülen bölgelerde büyük süratle ve kolay kolay ilerleyebilmesinin de bilhassa dert verici olduğuna dikkat çekiliyor.
ABD idaresine bağlı bir denetçi kuruluş olan Afganistan’ın bir daha İnşası Özel Teftiş Heyeti (SIGAR) tarafınca hazırlanan raporda Taliban’ın Afgan hükümeti gayelerine yönelik taarruzları, Doha’da ABD ile yapılan geçen yılki mutabakat öncesindeki üç ay içerisinde 6 bin 700 iken, mutabakattan daha sonraki Eylül-Kasım periyodunda 13 bin 242’ye çıktı.
SIGAR raporuna nazaran, bunu izleyen her üç aylık periyotta de bir daha 10 binin üzerinde Taliban saldırısı gerçekleştirildi.
Atakların yükseldiği aslına bakarsan uzun vakittir biliniyordu lakin bu raporla birinci kere, ne kadar ağırlaştığı net datalarla ortaya çıkmış oldu.
Doha mutabakatı daha sonrası neler oldu?
Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan’daki tüm birliklerini geri çekmeyi, Taliban’ın Kabil hükümetiyle bir barış mutabakatı için müzakereye girişeceği beklentisiyle kabul etmişti.
bu biçimdedan bu yana Taliban ile Kabil hükümeti içindeki görüşmeler tıkandı ancak ABD askerlerini kademeli olarak geri çekmeyi sürdürdü.
31 Ağustos 2021’de tamamlanacağı açıklanan geri çekilme takvimine bir ayı biraz aşkın vakit kala Afganistan’da yalnızca bir kaç yüz ABD askeri kaldı.
SIGAR tarafınca hazırlanan raporda Doha muahedesinin Taliban ile Kabil hükümeti içindeki görüşmeleri teşvik edeceği yerde, tam bilakis Taliban’ın hükümete yönelik ataklarını artırmasına, hükümet güçlerini hazırlıksız yakalayarak ilerlemesine ve sivil ölümlerin artmasına yol açtığı kaydediliyor.
Raporun ABD-NATO ortak gücünün datalarına dayanarak verdiği bilgiye göre 2020 yılının Ocak ile Mart ayları içinde bütün ülkede yaşanan çatışmalarda 510’u sivil toplam 709 kişi ömrünü kaybetmişti.
halbuki mutabakatın yapıldığı Mart ayından itibaren sayılar yükseldi ve 2020’nin üçüncü çeyreğinde toplam 1058 insan öldü, 1959 kişi de yaralandı.
Bu yılın Nisan ve Mayıs aylarına ait datalara ise bu vakitte 705’i sivil 1330 kişinin hayatını yitirdiğine işaret ediyor.
Reuters Herat eyaletinde güvenlik noktası kuran Kabil hükümetine bağlı güçler
‘Kuzeyde süratle ilerlemeleri korku verici’
Afganistan’la ilgili ABD siyasetini kıymetlendiren SIGAR’ın lideri John Sopko “Genel gidiş net bir biçimde Afgan hükümetinin aleyhinde. Tedbir almaz ve gidiş istikametini değiştirmezse bir varoluş kriziyle karşı karşıya gelebilir” diye konuştu.
Sopko raporun, Afganistan’ı bir daha inşa edip güçlendirmeye yönelik ABD öncülüğündeki ve Washington idaresine milyarlarca dolara mal olan gayretlere damgasını vuran “aşırı iyimserlik” ile taban tabana zıt, korku verici bir tablo ortaya koyduğunu da ekledi.
Raporda bu yılın ortasında bulunduğumuz çeyreğine ait haber ve dataların de parlak olmadığı kaydediliyor ve yeni bir Taliban saldırısı ile yüz yüze gelen Afgan hükümetinin güvenlik güçlerinin, şaşırmış, hazırlıksız ve dezavantajlı görüntüğü kaydediliyor.
Taliban’ın, Afganistan’ın kuzeyindeki, bir vakit içinder Taliban aksiliğinin kalesi olduğu düşünülen bölgelerde büyük süratle ve kolay kolay ilerleyebilmesinin de bilhassa dert verici olduğuna dikkat çekiliyor.