Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bugün deklare ettiğı bir karar ile Türkiye’ye Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. unsurunu değiştirme tavsiyesinde bulundu.
Kelam konusu unsur, “Cumhurbaşkanına hakaret” cürmünü düzenliyor.
AİHM bu tavsiyeyi, Facebook’ta paylaştığı bir fotoğraf ve bir karikatür niçiniyle kararın açıklanması geri bırakılmış 11 ay 20 günlük bir mahpus cezası alan Vedat Şorli’nin başvurusu üzerine verdi.
Vedat Şorli iki ay iki gün boyunca tutuklu yargılanmıştı.
2017’de açıklanan karara birebir yıl itiraz eden Şorli, sonuç alamaması üzerine 2019’da Anayasa Mahkemesi’ne de başvurmuştu.
AİHM bugünkü sonucunda Şorli’nin tutuklanması ve akabinde da ceza almasının, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin 10. hususuyla korunan tabir özgürlüğünün ihlali manasına geldiğine hükmetti.
‘Sözleşmenin ruhuna aykırı’
AİHM, insan hakları ihlaline yol açanın ise TCK’nın 299. unsuru olduğunu deklare etti.
Cumhurbaşkanı olan bireylere öbür tüm bireylerden daha fazla muhafaza sağlayan bu yasa hususunun, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin ruhuna muhalif olduğunu belirten AİHM, devlet liderlerinin saygınlığını muhafaza maksadının, bu bireylere özel muhafaza kanunları çıkarmayı yasal kılmayacağını belirtti.
Mahkeme Türk hükümetinin duruşmada, bu yasa hususunun demokratik bir toplumda legal hedefler için kullanılabilecek ölçülü bir ceza öngördüğünü kanıtlayamadığını da aktardı.
AİHM, bu yasa unsurunun kamu faydası olan konularda fikirleri lisana getirmeyi zorlaştırdığını vurguladı.
Mahkeme Türkiye’nin Şorli’ye 7 bin 500 euro manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
Öbür bir evrakta 10 bin euro tazminat
Türkiye bugün AİHM’de görülen ikinci bir duruşmayı da kaybetti.
2007 yılında polis Ali Haydar Yeşil isimli müracaatçının konutunda yaptığı aramada bir patlayıcı gereç bulduğunu belirtmiş, Yeşil 2008 yılında 10 yıl 5 ay mahpus cezası almıştı.
Yeşil’in avukatları ise polisin konut aramasından evvel, içeri kimseyi almadığı bir “ön arama” yaptığını ve patlayıcı gereçler ile öbür dokümanları o sırada yerleştirdiğini savunuyordu.
Arama görüntüye da alınmamıştı.
AİHM oybirliğiyle, bunun hem özel ve aile hayatına saygıyı koruyan Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin 8. hususuna tıpkı vakitte adil yargılanma hakkını koruyan 6. hususuna karşıt olduğuna hükmetti.
Türkiye’nin 10 bin euro manevi tazminat ödemesine kadar veren AİHM, Yeşil’in bir daha yargılanması davetinde bulundu.
Kelam konusu unsur, “Cumhurbaşkanına hakaret” cürmünü düzenliyor.
AİHM bu tavsiyeyi, Facebook’ta paylaştığı bir fotoğraf ve bir karikatür niçiniyle kararın açıklanması geri bırakılmış 11 ay 20 günlük bir mahpus cezası alan Vedat Şorli’nin başvurusu üzerine verdi.
Vedat Şorli iki ay iki gün boyunca tutuklu yargılanmıştı.
2017’de açıklanan karara birebir yıl itiraz eden Şorli, sonuç alamaması üzerine 2019’da Anayasa Mahkemesi’ne de başvurmuştu.
AİHM bugünkü sonucunda Şorli’nin tutuklanması ve akabinde da ceza almasının, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin 10. hususuyla korunan tabir özgürlüğünün ihlali manasına geldiğine hükmetti.
‘Sözleşmenin ruhuna aykırı’
AİHM, insan hakları ihlaline yol açanın ise TCK’nın 299. unsuru olduğunu deklare etti.
Cumhurbaşkanı olan bireylere öbür tüm bireylerden daha fazla muhafaza sağlayan bu yasa hususunun, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin ruhuna muhalif olduğunu belirten AİHM, devlet liderlerinin saygınlığını muhafaza maksadının, bu bireylere özel muhafaza kanunları çıkarmayı yasal kılmayacağını belirtti.
Mahkeme Türk hükümetinin duruşmada, bu yasa hususunun demokratik bir toplumda legal hedefler için kullanılabilecek ölçülü bir ceza öngördüğünü kanıtlayamadığını da aktardı.
AİHM, bu yasa unsurunun kamu faydası olan konularda fikirleri lisana getirmeyi zorlaştırdığını vurguladı.
Mahkeme Türkiye’nin Şorli’ye 7 bin 500 euro manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı.
Öbür bir evrakta 10 bin euro tazminat
Türkiye bugün AİHM’de görülen ikinci bir duruşmayı da kaybetti.
2007 yılında polis Ali Haydar Yeşil isimli müracaatçının konutunda yaptığı aramada bir patlayıcı gereç bulduğunu belirtmiş, Yeşil 2008 yılında 10 yıl 5 ay mahpus cezası almıştı.
Yeşil’in avukatları ise polisin konut aramasından evvel, içeri kimseyi almadığı bir “ön arama” yaptığını ve patlayıcı gereçler ile öbür dokümanları o sırada yerleştirdiğini savunuyordu.
Arama görüntüye da alınmamıştı.
AİHM oybirliğiyle, bunun hem özel ve aile hayatına saygıyı koruyan Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin 8. hususuna tıpkı vakitte adil yargılanma hakkını koruyan 6. hususuna karşıt olduğuna hükmetti.
Türkiye’nin 10 bin euro manevi tazminat ödemesine kadar veren AİHM, Yeşil’in bir daha yargılanması davetinde bulundu.