sagliksal
Aktif Üye
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Hekimliği Kontrat ve Ödeme Yönetmeliği’nin geri çekilmesi ve aile tabiplerinin özlük haklarında düzgünleştirme yapılması talebiyle şubatta iki, martta da üç gün iş bırakma aksiyonu yapılacağını deklare etti.
AHESEN’den bugün yapılan yazılı açıklamada, aile hekimliği uygulamasına ziyan verecek ve halkın sıhhatini riske edecek yanlışların tekraren lisana getirildiği, lakin yapılan davetlerin hiç birine olumlu cevap alınamadığı açıklandı. Açıklamada, “Kendi sıhhatimiz, halkın sıhhati ve insanca sürdürülebilir ömür şartları için 17-18 Şubat 2022 tarihinde iki gün iş bırakıyoruz” denildi.
Taleplerinin aile doktorlarının lehine değil, aile hekimliği sisteminin güçlenmesine yönelik olduğu belirtilen açıklamada, 15 yıldır uygulanan aile hekimliği ile ilgili olarak Sıhhat Bakanlığı’nın kendi koyduğu gayeleri bile yok saydığı belirtilerek, bu maksatlar şu biçimde sıralandı:
“Sağlık Bakanlığı sınıfta kaldı”
“‘Birim başına kayıtlı nüfus evvela 2 bin 500’ler düzeyine, daha sonrasında da ülkü sayı olan bin 500’ler düzeyine çekilecek’ denmiştir. ‘Kayıtlı kişi sayısı eksilse dahi çalışanlara hak ediş kaybı yaşatılmayacak’ denmiştir. ‘Aile sıhhati merkezleri kamu tarafınca inşa edilecek, sağlıklı ortamlarda sıhhat sunumu gerçekleştirilecek’ denmiştir. ‘Aile hekimliği çalışanları enflasyona ezdirilmeyecek, hak edişler, masraf ödemelerinde kayıp yaşatılmayacak’ denmiştir. ‘Kayıtlı kişi sayısının makul düzeylere çekilmesi ile birlikte izlem ve kronik hastalık takiplerine ehemmiyet verilecek ve sevk zinciri uygulamasına geçişle birlikte aile hekimliğine geçiş süreci tamamlanacak’ denmiştir.
Aile hekimliği uygulamasına geçişte büyük yürek gösteren, uygulamaya geçişte başarılı olan Sıhhat Bakanlığı, vakit ilerledikçe maalesef sınıfta kalmıştır. Kendi gayelerine ulaşamayanlar, bu amaçlar için çalışan, üreten, önerenleri adeta yok saymıştır.”
“Talepler karşılanmazsa 14-15-16 mart’ta bir daha iş bırakılacak”
“Koruyucu hekimlik uygulamalarını geliştirmek, işler hale getirmek, beşere ve iktisada en büyük yatırımdır. Halkımızın sıhhati ve ülkemizin iktisadı için var gücümüzle çalışmaya ve çaba etmeye kararlıyız” denilen açıklamada, bu taleplerin yerine getirilmemesi halinde 14-15-16 Mart’ta da 3 gün iş bırakma hareketi yapılacağı açıklandı.
Aile tabiplerinin talepleri
AHESEN’in açıklamasında aile tabiplerinin taleplerini şu biçimde sıraladı:
“Etkin bir sıhhatte şiddet yasası bir an evvel çıkarılmalıdır.
30 Haziran 2021 tarihindeki Aile Hekimliği Ödeme Mukavele Yönetmeliği’nin geri çekilerek, aile hekimliği alanında faaliyet gösteren dernek, sendika ve meslek örgütlerinin de görüşleri alınarak revize edilmelidir. İlgili genelgenin iş teminatını yok sayan ve HYP (Hastalık İdare Platformu) ile ilgili hususları acilen askıya alınmalıdır.
Aile hekimliği çalışanlarının yıllar içerisinde oluşan hak ediş kayıpları telafi edilmeli ve hak edişler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Aile sıhhati merkezi (ASM) sarfiyat ödemelerini memur maaş artırımına endekslemek ASM’lerin işleyişinin sürdürülmesini imkânsız hale getirmiştir. Aile tabipleri, hekimlik vazifelerinin yanında tıpkı vakit da işletmecidir. Mevcut uygulamada maaş artışı görüşmeleri aile hekimliği çalışanlarını kapsamamaktadır. Aile hekimliği çalışanlarının hak edişleri ve cari sarfiyat ödemeleri, aile hekimliği alanında faaliyet gösteren ve en çok üyesi olan sendika ile yapılmalıdır.”
AHESEN’den bugün yapılan yazılı açıklamada, aile hekimliği uygulamasına ziyan verecek ve halkın sıhhatini riske edecek yanlışların tekraren lisana getirildiği, lakin yapılan davetlerin hiç birine olumlu cevap alınamadığı açıklandı. Açıklamada, “Kendi sıhhatimiz, halkın sıhhati ve insanca sürdürülebilir ömür şartları için 17-18 Şubat 2022 tarihinde iki gün iş bırakıyoruz” denildi.
Taleplerinin aile doktorlarının lehine değil, aile hekimliği sisteminin güçlenmesine yönelik olduğu belirtilen açıklamada, 15 yıldır uygulanan aile hekimliği ile ilgili olarak Sıhhat Bakanlığı’nın kendi koyduğu gayeleri bile yok saydığı belirtilerek, bu maksatlar şu biçimde sıralandı:
“Sağlık Bakanlığı sınıfta kaldı”
“‘Birim başına kayıtlı nüfus evvela 2 bin 500’ler düzeyine, daha sonrasında da ülkü sayı olan bin 500’ler düzeyine çekilecek’ denmiştir. ‘Kayıtlı kişi sayısı eksilse dahi çalışanlara hak ediş kaybı yaşatılmayacak’ denmiştir. ‘Aile sıhhati merkezleri kamu tarafınca inşa edilecek, sağlıklı ortamlarda sıhhat sunumu gerçekleştirilecek’ denmiştir. ‘Aile hekimliği çalışanları enflasyona ezdirilmeyecek, hak edişler, masraf ödemelerinde kayıp yaşatılmayacak’ denmiştir. ‘Kayıtlı kişi sayısının makul düzeylere çekilmesi ile birlikte izlem ve kronik hastalık takiplerine ehemmiyet verilecek ve sevk zinciri uygulamasına geçişle birlikte aile hekimliğine geçiş süreci tamamlanacak’ denmiştir.
Aile hekimliği uygulamasına geçişte büyük yürek gösteren, uygulamaya geçişte başarılı olan Sıhhat Bakanlığı, vakit ilerledikçe maalesef sınıfta kalmıştır. Kendi gayelerine ulaşamayanlar, bu amaçlar için çalışan, üreten, önerenleri adeta yok saymıştır.”
“Talepler karşılanmazsa 14-15-16 mart’ta bir daha iş bırakılacak”
“Koruyucu hekimlik uygulamalarını geliştirmek, işler hale getirmek, beşere ve iktisada en büyük yatırımdır. Halkımızın sıhhati ve ülkemizin iktisadı için var gücümüzle çalışmaya ve çaba etmeye kararlıyız” denilen açıklamada, bu taleplerin yerine getirilmemesi halinde 14-15-16 Mart’ta da 3 gün iş bırakma hareketi yapılacağı açıklandı.
Aile tabiplerinin talepleri
AHESEN’in açıklamasında aile tabiplerinin taleplerini şu biçimde sıraladı:
“Etkin bir sıhhatte şiddet yasası bir an evvel çıkarılmalıdır.
30 Haziran 2021 tarihindeki Aile Hekimliği Ödeme Mukavele Yönetmeliği’nin geri çekilerek, aile hekimliği alanında faaliyet gösteren dernek, sendika ve meslek örgütlerinin de görüşleri alınarak revize edilmelidir. İlgili genelgenin iş teminatını yok sayan ve HYP (Hastalık İdare Platformu) ile ilgili hususları acilen askıya alınmalıdır.
Aile hekimliği çalışanlarının yıllar içerisinde oluşan hak ediş kayıpları telafi edilmeli ve hak edişler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Aile sıhhati merkezi (ASM) sarfiyat ödemelerini memur maaş artırımına endekslemek ASM’lerin işleyişinin sürdürülmesini imkânsız hale getirmiştir. Aile tabipleri, hekimlik vazifelerinin yanında tıpkı vakit da işletmecidir. Mevcut uygulamada maaş artışı görüşmeleri aile hekimliği çalışanlarını kapsamamaktadır. Aile hekimliği çalışanlarının hak edişleri ve cari sarfiyat ödemeleri, aile hekimliği alanında faaliyet gösteren ve en çok üyesi olan sendika ile yapılmalıdır.”