Kendisi de doktor olan Almanya Başbakanlık Dairesi Lideri Helge Braun, Almanları aşı olmaya çağırdı ve sonbahar aylarında aşılanmayanlara yönelik kısıtlamalar olabileceğini deklare etti. Bild gazetesinin hafta sonu baskısına konuşan Braun, “Aşılanma için iki sebep var. Birincisi aşılar koronavirüsün ağır geçirilmesini engellemede yüzde 90 tesire sahip. İkincisi de aşılananlar aşılanmayanlara nazaran daha fazla özgürlüğe sahip olacaklar” diye konuştu.
Tehlikeli delta varyantına karşı tesirli olan aşılar var olduğu sürece yeni ve klasik manasıyla tam bir kapanmanın gerekli olmayacağını da önnazarann Braun, mümkün bir dördüncü büyük dalganın neticelerina işaret etti. Yayılmada yüksek artış görülmesi halinde aşılanmayanların beşerlerle ilişkisini azaltmak zorunda kalacağını da söylemiş oldu.
Braun, ilaveten restoran, sinema yahut maçlara girişte aşı olmamış şahısların test beyan etmelerine karşın kelam konusu yer ve etkinliklere gidişinin imkansız hale gelebileceğini, gerçekten riskin büyük olacağını vurguladı.
Pekala Almanya üzere temel hak ve özgürlüklerin en değerli bedeller içinde sayıldığı bir ülkede bu tıp kısıtlamalar tüzel açıdan mümkün mü? Bunun mümkün olduğunu söz eden Başbakanlık Dairesi Lideri Braun, devletin vatandaşlarının sıhhatini korumakla da yükümlü olduğunu lisana getirdi. Braun, geçen kış kanser yahut eklem ameliyatlarının Covid-19 hastalarının tedavisi niçiniyle ertelenmiş olduğuna işaret ederek, bunun bir daha yaşanmasını engelleme uğraşlarının aşı olmayanların korunmasını da hedeflediğini yenidenladı.
Braun ayrıyeten, önümüzdeki aylarda haftalık yeni olay sayılarında yüksek artış kaydedilmesinden de kaygılı olduğunu lisana getirerek, parlamento seçimlerinin yapılacağı 26 Eylül‘e kadar günlük sayıların 100 bini bulabileceğini savundu. Braun, şu devir yeni olaylardaki haftalık artışın yüzde 60 olduğunu, delta varyantının şimdiye kadar olduğu biçimde yayılması, yüksek aşılama oranlarına da ulaşılamaması halinde yalnızca dokuz hafta zarfında yüzbin nüfusta haftalık olay sayısının 850 olacağını söylemiş oldu. Korkulanın yaşanması halinde tedavi edilmesi gerekenlerin sayısının en üst düzeye ulaşabileceğini belirtti. O durumda aşı olmayanlar ve hastalarla temas kurmuş olanların karantinaya girme mecburiliği doğacağını da tabir etti. Bütün bu gelişmelerin çalışanların istihdamına tesiri de hatırlatan Braun, delta varyantının vurduğu İngiltere‘de karşılaşılan görünümler benzerlerinin yaşanabileceğini tabir etti.
Yüksek hadise öngoren Merkel haklı çıkmıştı
Geçen sene eylül ayı sonunda da fizik hekimi olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, misal bir matematiksel model hesabıyla 2020 Noel devrine kadar yeni olay sayısının 19 bin 200 olacağını açıklamış, Merkel’e “felaket tellallığı yapmak”, “halka dehşet salmak” suçlamaları yöneltilmişti. Merkel’in öngördüğü sayı ise Aralık sonu gelmeden, 3 Aralık 2020’de aşılmış, günlük yeni hadise sayısı 22 bini geçmişti.
Artan haftalık olay sayılarının eğitim, öğretim için sonuçlarının da kaçınılmaz olacağına değinen Başbakanlık Dairesi Lideri Helge Braun, ebeveynlerin, öğretmenlerin, okullarda çalışan hizmet işçisinin, servis sürücülerinin de aşı olmak zorunda olduğunu, kelam konusu kümelerin aşılanmasının çocuklara yönelik riskin azalması kararınu getireceğini belirtti. Havalandırma ve uzaklığın yetersiz kaldığı, kamuya açık tren ve otobüsler ile okullarda maske zorunluluğunun devamının kaçınılmaz olacağını savundu.
Braun’a tepkiler
Almanya Başbakanlık Dairesi Lideri olan, Merkel’e yakınlığıyla bilinen Helge Braun’un açıklamalarına muhalefetten de kendi sıralarından da reaksiyonlar geldi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) partilerinden oluşan Hristiyan Birlik bloğunun başbakan adayı ve Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet, aşı zorunluluğunu ve aşı olmayanlara yönelik baskı yapılmasını reddettiğini deklare etti. ZDF televizyonuna konuşan, Braun ile birebir partili Laschet, hala geçerli olan aşılanmışların, iyileşmişlerin ve negatif test edilmişlerin etkiliklerde eşit muameleye tabi olduğu uygulamanın düzgün olduğunu savundu.
Merkel hükümetinin ortaklarından Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis Kümesi Lideri, Köln Milletvekili Rolf Mützenich ise “Tehditlerle insanların aşıya yönelik tavrı kalıcı halde değiştirilemez” diyerek Braun’un açıklamasını eleştirdi.
Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) önderi ve Bavyera Başbakanı Markus Söder ise Braun‘u dayanaklar tarafta konuştu ve aşı teklifini reddedenlerin testlerinin gelecekte de daima fiyatsız olamayacağını vurguladı. Almanya’da vatandaşlar kurulmuş test merkezlerinde haftada en az iki sefer fiyatsız olarak test yaptırabiliyor. Bu testler seyahat yahut gibisi aksiyonlarda koşul olarak aranıyor. İşletmeler de çalışanlarına bir daha haftada en az iki kere kendi kendine yapılan testleri fiyatsız biçimde vermekle yükümlü.
Muhalefetten Hür Demokratlar (FDP) ise Braun’un, aşılanananların aşılanmayanlardan daha fazla özgür olacağına dair açıklamalarının aşı zorunluluğunu art kapıdan yürürlüğe koymak olacağını tez etti. FDP’li siyasetçi Wolfgang Kubicki, aşı olanlar ve olmayanlar üzerinden yapılacak muhtemel kategorileştirmenin temel haklarda birinci ve ikinci sınıf oluşumuna yol açacağını savundu ve anayasaya da alışılmamış olacağını tez etti.
Sol Parti Federal Meclis Küme Lideri Dietmar Bartsch ise, her hafta başbakanlıktan yeni açıklamalar geldiğini ileri sürerek “Artık buna bir son verilmeli” diye talep etti.
Almanya’da geçen haftalarda teğin altına düşen yüzbin nüfustaki haftalık hadise sayısı bugün prestiji ile 13,8 olarak belirtildi. bu biçimdece 12 gün zarfında paha iki katından daha fazla artış kaydetmiş oldu. Yeni olay sayısı da son 24 saatte 1387 olarak açıklanırken, hastanelerdeki ağır bakım hastası sayısının da 368 olduğu bildirildi.
Tehlikeli delta varyantına karşı tesirli olan aşılar var olduğu sürece yeni ve klasik manasıyla tam bir kapanmanın gerekli olmayacağını da önnazarann Braun, mümkün bir dördüncü büyük dalganın neticelerina işaret etti. Yayılmada yüksek artış görülmesi halinde aşılanmayanların beşerlerle ilişkisini azaltmak zorunda kalacağını da söylemiş oldu.
Braun, ilaveten restoran, sinema yahut maçlara girişte aşı olmamış şahısların test beyan etmelerine karşın kelam konusu yer ve etkinliklere gidişinin imkansız hale gelebileceğini, gerçekten riskin büyük olacağını vurguladı.
Pekala Almanya üzere temel hak ve özgürlüklerin en değerli bedeller içinde sayıldığı bir ülkede bu tıp kısıtlamalar tüzel açıdan mümkün mü? Bunun mümkün olduğunu söz eden Başbakanlık Dairesi Lideri Braun, devletin vatandaşlarının sıhhatini korumakla da yükümlü olduğunu lisana getirdi. Braun, geçen kış kanser yahut eklem ameliyatlarının Covid-19 hastalarının tedavisi niçiniyle ertelenmiş olduğuna işaret ederek, bunun bir daha yaşanmasını engelleme uğraşlarının aşı olmayanların korunmasını da hedeflediğini yenidenladı.
Braun ayrıyeten, önümüzdeki aylarda haftalık yeni olay sayılarında yüksek artış kaydedilmesinden de kaygılı olduğunu lisana getirerek, parlamento seçimlerinin yapılacağı 26 Eylül‘e kadar günlük sayıların 100 bini bulabileceğini savundu. Braun, şu devir yeni olaylardaki haftalık artışın yüzde 60 olduğunu, delta varyantının şimdiye kadar olduğu biçimde yayılması, yüksek aşılama oranlarına da ulaşılamaması halinde yalnızca dokuz hafta zarfında yüzbin nüfusta haftalık olay sayısının 850 olacağını söylemiş oldu. Korkulanın yaşanması halinde tedavi edilmesi gerekenlerin sayısının en üst düzeye ulaşabileceğini belirtti. O durumda aşı olmayanlar ve hastalarla temas kurmuş olanların karantinaya girme mecburiliği doğacağını da tabir etti. Bütün bu gelişmelerin çalışanların istihdamına tesiri de hatırlatan Braun, delta varyantının vurduğu İngiltere‘de karşılaşılan görünümler benzerlerinin yaşanabileceğini tabir etti.
Yüksek hadise öngoren Merkel haklı çıkmıştı
Geçen sene eylül ayı sonunda da fizik hekimi olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, misal bir matematiksel model hesabıyla 2020 Noel devrine kadar yeni olay sayısının 19 bin 200 olacağını açıklamış, Merkel’e “felaket tellallığı yapmak”, “halka dehşet salmak” suçlamaları yöneltilmişti. Merkel’in öngördüğü sayı ise Aralık sonu gelmeden, 3 Aralık 2020’de aşılmış, günlük yeni hadise sayısı 22 bini geçmişti.
Artan haftalık olay sayılarının eğitim, öğretim için sonuçlarının da kaçınılmaz olacağına değinen Başbakanlık Dairesi Lideri Helge Braun, ebeveynlerin, öğretmenlerin, okullarda çalışan hizmet işçisinin, servis sürücülerinin de aşı olmak zorunda olduğunu, kelam konusu kümelerin aşılanmasının çocuklara yönelik riskin azalması kararınu getireceğini belirtti. Havalandırma ve uzaklığın yetersiz kaldığı, kamuya açık tren ve otobüsler ile okullarda maske zorunluluğunun devamının kaçınılmaz olacağını savundu.
Braun’a tepkiler
Almanya Başbakanlık Dairesi Lideri olan, Merkel’e yakınlığıyla bilinen Helge Braun’un açıklamalarına muhalefetten de kendi sıralarından da reaksiyonlar geldi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) partilerinden oluşan Hristiyan Birlik bloğunun başbakan adayı ve Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet, aşı zorunluluğunu ve aşı olmayanlara yönelik baskı yapılmasını reddettiğini deklare etti. ZDF televizyonuna konuşan, Braun ile birebir partili Laschet, hala geçerli olan aşılanmışların, iyileşmişlerin ve negatif test edilmişlerin etkiliklerde eşit muameleye tabi olduğu uygulamanın düzgün olduğunu savundu.
Merkel hükümetinin ortaklarından Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis Kümesi Lideri, Köln Milletvekili Rolf Mützenich ise “Tehditlerle insanların aşıya yönelik tavrı kalıcı halde değiştirilemez” diyerek Braun’un açıklamasını eleştirdi.
Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) önderi ve Bavyera Başbakanı Markus Söder ise Braun‘u dayanaklar tarafta konuştu ve aşı teklifini reddedenlerin testlerinin gelecekte de daima fiyatsız olamayacağını vurguladı. Almanya’da vatandaşlar kurulmuş test merkezlerinde haftada en az iki sefer fiyatsız olarak test yaptırabiliyor. Bu testler seyahat yahut gibisi aksiyonlarda koşul olarak aranıyor. İşletmeler de çalışanlarına bir daha haftada en az iki kere kendi kendine yapılan testleri fiyatsız biçimde vermekle yükümlü.
Muhalefetten Hür Demokratlar (FDP) ise Braun’un, aşılanananların aşılanmayanlardan daha fazla özgür olacağına dair açıklamalarının aşı zorunluluğunu art kapıdan yürürlüğe koymak olacağını tez etti. FDP’li siyasetçi Wolfgang Kubicki, aşı olanlar ve olmayanlar üzerinden yapılacak muhtemel kategorileştirmenin temel haklarda birinci ve ikinci sınıf oluşumuna yol açacağını savundu ve anayasaya da alışılmamış olacağını tez etti.
Sol Parti Federal Meclis Küme Lideri Dietmar Bartsch ise, her hafta başbakanlıktan yeni açıklamalar geldiğini ileri sürerek “Artık buna bir son verilmeli” diye talep etti.
Almanya’da geçen haftalarda teğin altına düşen yüzbin nüfustaki haftalık hadise sayısı bugün prestiji ile 13,8 olarak belirtildi. bu biçimdece 12 gün zarfında paha iki katından daha fazla artış kaydetmiş oldu. Yeni olay sayısı da son 24 saatte 1387 olarak açıklanırken, hastanelerdeki ağır bakım hastası sayısının da 368 olduğu bildirildi.