Almanya’da devlet dayanaklı birinci imam eğitimi bugün başladı. Kurucuları içinde teologlar, ilahiyatçılar, bilim insanları ve kamusal hayatın değerli aktörlerinin bulunduğu İslam Koleji isimli derneğin öncülüğünde başlayan eğitim iki yıl sürecek. Korona pandemisi niçiniyle nisan ayında başlaması gereken öğretim periyodunun resmi açılışı 15 Haziran’a ertelenmişti.
Projede yer alan İslam Koleji’nin kurucu üyelerinden ilahiyatçı Prof. Merdan Güneş, DW Türkçe’ye verdiği demeçte bu birinci devir imam eğitimine 20 adayın katıldığını deklare etti. Güneş, adaylara modüler eğitim denilen seçmeli hizmet içi eğitim de sunduklarını, o programda da 15 öğrencinin bulunduğunu, ayrıyeten manevi dini rehberlik eğitimi için de 30 öğrencinin kayıt olduğunu belirtti. Adayların eğitime dahil olabilmeleri için bir ilahiyat eğitimini tamamlamış olma ya da uzun yıllar cemaatlerde imam olarak bakılırsav yapmış olma koşulunun arandığını kaydeden Prof. Güneş, bu kuralları yerine getiren adayların yaptığı müracaatlara bakan komitenin da seçmeler yaptığını belirtti.
Nerede bakılırsav yapacaklar?
Almanya’da son senelerda Müslüman din bakılırsavlilerinin yurt haricinden gelmesi konusunda ağır tartışmalar yaşanıyor. Din nazaranvlilerinin diğer devletler tarafınca yetiştirilip, maaşlarının onlar tarafınca ödenmesi, onların memuru olarak Almanya’ya gelmesi ve buradaki Müslüman cemaatlerde hizmet vermeleri Almanya’daki Müslümanların yurt haricinden etki altına alınması kararınu doğuracağı kaygısı hakim. Bu mevzuda tenkitlerin en epey odağında olan kuruluş da son senelerda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) oldu.
Hakikaten DİTİB’in yaklaşık bin kadar mescidinde nazaranv yapan binden çok din bakılırsavlisi de Türkiye’de eğitim aldıktan daha sonra Almanya’ya gelen ve maaşları Türkiye’den ödenen devlet memurları. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra birtakım imamların Ankara’dan talep üzerine cemaatlerindeki kimi Gülen üyelerinin ismini listelemesi ve yollaması bu istikamette tenkit getirenler tarafınca yurt dışı tesirine delil olarak gösterildi. Bu da din vazifelilerinin ve dini cemaatlerin yurt dışı etkisinin engellenmesi istikametindeki siyasi taleplerin daha yüksek sesle lisanlandırılması kararınu doğurdu. ötürüsıyla Almanya’da Almanca verilen imam eğitimi de husus prestiji ile ilgi odağı oldu. Lakin İslam Koleji’nin öncülüğünde yetişecek imamların cemaatler tarafınca kabul görüp görmeyeceği ve işe alınıp alınmayacağı konusu belirsizliğini koruyor.
İslam Koleji’nin kurucularından Prof. Dr. Merdan Güneş, eğitimini tamamlayan din nazaranvlilerinin nerede çalışacağına dair kendilerinin bir takdir ytesirinin olmadığını belirtiyor ve “Kimisi cematlerde imam olabilir veya da hastanelerde, hapishanelerde vb. yerlerde manevi dini rehberlik yapabilir” diye konuşuyor.
Devlet dayanaklı ve Almanca lisanında yapılacak birinci imam eğitiminin açılışına, buna öncülük eden İslam Koleji isimli derneğin müşavere heyetinde da yer alan Almanya’nın eski cumhurbaşkanlarından Christian Wulff da katılıyor. Bayan ve erkek adaylardan oluşan birinci kümede yer alan imam adayları vaaz, hutbe, siyasi eğitim, ibadet, cemaat için toplumsal ve manevi hizmet üzere bir fazlaca alanda eğitim bakılırsacek. Eğitime Almanya Müslümanlar Merkez Kurulu, Almanya Faslılar Merkez Kurulu, Maliki Cemaatler Birliği, Bosnalılar İslami Cemaati, ilahiyatçılar, teologlar, siyasetçiler ve kamu hukukçuları da takviye veriyor.
Wulff: Müslümanlara, varlıklarını tanıma konusunda kıymetli bir sinyal
Almanca imam eğitiminin öncülüğünü yapan İslam Koleji isimli derneğin müracaat konseyinde yer alan eski Almanya cumhurbaşkanlarından Christian Wulff, “İslam din dersinin akabinde İslam Koleji’nin kuruluşu bir daha sonraki mantıklı adım. Ülke için taşıdığı mana kadar Müslümanlara, varlıklarını tanıma ve onları eşit görme konusunda da verilen değerli bir sinyal” diye konuştu.
Wulff ayrıyeten, “Görüyorum ki Almanya’da Almanca eğitim almış imam ve dini bakılırsavliler isteyenler yalnızca Müslüman cematlerindeki genç nesil değil” diyerek burada yetişen imamların ve din bakılırsavlilerinin kabul görmesi konusunda da optimist olduğunu belirtti.
Bu eğitimi tamamlayan din nazaranvlilerinin önünde, manevi dini rehberlik, halkla bağlantılar ve dinler ortası diyalog açısından da yepisyeni imkanlar açılacağını lisana getiren Wulff, DİTİB ile ilgili yaşanan tartışmalara atıfta bulunarak, “Giderek daha fazlaca Türkiye kökenli Alman vatandaşı, işlerine karışılmasına itiraz ediyor ve kendi belirlediği yoldan gitmek istiyor” tabirini kullandı.
Yeşiller’den de dayanak
Yeşiller partisi Federal Meclis Milletvekili ve İslam Koleji Müşavere Konseyi Üyesi Filiz Polat da yeni imam eğitiminin yol gösterici bir adım olduğunu söylemiş oldu. Polat’a göre bu yeni imam eğitiminin en kıymetli tarafı kendi ayakları üzerinde duran ve gelinen ülkeden de bağımsız imam eğitimine kavuşmaya götüren bir adım olması.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) de kendi inisiyatifi ile imam eğitimi vermeye yönelik projesini geçen yıl ocak ayında başlatmış olduğunı açıklamıştı.
Projede yer alan İslam Koleji’nin kurucu üyelerinden ilahiyatçı Prof. Merdan Güneş, DW Türkçe’ye verdiği demeçte bu birinci devir imam eğitimine 20 adayın katıldığını deklare etti. Güneş, adaylara modüler eğitim denilen seçmeli hizmet içi eğitim de sunduklarını, o programda da 15 öğrencinin bulunduğunu, ayrıyeten manevi dini rehberlik eğitimi için de 30 öğrencinin kayıt olduğunu belirtti. Adayların eğitime dahil olabilmeleri için bir ilahiyat eğitimini tamamlamış olma ya da uzun yıllar cemaatlerde imam olarak bakılırsav yapmış olma koşulunun arandığını kaydeden Prof. Güneş, bu kuralları yerine getiren adayların yaptığı müracaatlara bakan komitenin da seçmeler yaptığını belirtti.
Nerede bakılırsav yapacaklar?
Almanya’da son senelerda Müslüman din bakılırsavlilerinin yurt haricinden gelmesi konusunda ağır tartışmalar yaşanıyor. Din nazaranvlilerinin diğer devletler tarafınca yetiştirilip, maaşlarının onlar tarafınca ödenmesi, onların memuru olarak Almanya’ya gelmesi ve buradaki Müslüman cemaatlerde hizmet vermeleri Almanya’daki Müslümanların yurt haricinden etki altına alınması kararınu doğuracağı kaygısı hakim. Bu mevzuda tenkitlerin en epey odağında olan kuruluş da son senelerda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) oldu.
Hakikaten DİTİB’in yaklaşık bin kadar mescidinde nazaranv yapan binden çok din bakılırsavlisi de Türkiye’de eğitim aldıktan daha sonra Almanya’ya gelen ve maaşları Türkiye’den ödenen devlet memurları. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra birtakım imamların Ankara’dan talep üzerine cemaatlerindeki kimi Gülen üyelerinin ismini listelemesi ve yollaması bu istikamette tenkit getirenler tarafınca yurt dışı tesirine delil olarak gösterildi. Bu da din vazifelilerinin ve dini cemaatlerin yurt dışı etkisinin engellenmesi istikametindeki siyasi taleplerin daha yüksek sesle lisanlandırılması kararınu doğurdu. ötürüsıyla Almanya’da Almanca verilen imam eğitimi de husus prestiji ile ilgi odağı oldu. Lakin İslam Koleji’nin öncülüğünde yetişecek imamların cemaatler tarafınca kabul görüp görmeyeceği ve işe alınıp alınmayacağı konusu belirsizliğini koruyor.
İslam Koleji’nin kurucularından Prof. Dr. Merdan Güneş, eğitimini tamamlayan din nazaranvlilerinin nerede çalışacağına dair kendilerinin bir takdir ytesirinin olmadığını belirtiyor ve “Kimisi cematlerde imam olabilir veya da hastanelerde, hapishanelerde vb. yerlerde manevi dini rehberlik yapabilir” diye konuşuyor.
Devlet dayanaklı ve Almanca lisanında yapılacak birinci imam eğitiminin açılışına, buna öncülük eden İslam Koleji isimli derneğin müşavere heyetinde da yer alan Almanya’nın eski cumhurbaşkanlarından Christian Wulff da katılıyor. Bayan ve erkek adaylardan oluşan birinci kümede yer alan imam adayları vaaz, hutbe, siyasi eğitim, ibadet, cemaat için toplumsal ve manevi hizmet üzere bir fazlaca alanda eğitim bakılırsacek. Eğitime Almanya Müslümanlar Merkez Kurulu, Almanya Faslılar Merkez Kurulu, Maliki Cemaatler Birliği, Bosnalılar İslami Cemaati, ilahiyatçılar, teologlar, siyasetçiler ve kamu hukukçuları da takviye veriyor.
Wulff: Müslümanlara, varlıklarını tanıma konusunda kıymetli bir sinyal
Almanca imam eğitiminin öncülüğünü yapan İslam Koleji isimli derneğin müracaat konseyinde yer alan eski Almanya cumhurbaşkanlarından Christian Wulff, “İslam din dersinin akabinde İslam Koleji’nin kuruluşu bir daha sonraki mantıklı adım. Ülke için taşıdığı mana kadar Müslümanlara, varlıklarını tanıma ve onları eşit görme konusunda da verilen değerli bir sinyal” diye konuştu.
Wulff ayrıyeten, “Görüyorum ki Almanya’da Almanca eğitim almış imam ve dini bakılırsavliler isteyenler yalnızca Müslüman cematlerindeki genç nesil değil” diyerek burada yetişen imamların ve din bakılırsavlilerinin kabul görmesi konusunda da optimist olduğunu belirtti.
Bu eğitimi tamamlayan din nazaranvlilerinin önünde, manevi dini rehberlik, halkla bağlantılar ve dinler ortası diyalog açısından da yepisyeni imkanlar açılacağını lisana getiren Wulff, DİTİB ile ilgili yaşanan tartışmalara atıfta bulunarak, “Giderek daha fazlaca Türkiye kökenli Alman vatandaşı, işlerine karışılmasına itiraz ediyor ve kendi belirlediği yoldan gitmek istiyor” tabirini kullandı.
Yeşiller’den de dayanak
Yeşiller partisi Federal Meclis Milletvekili ve İslam Koleji Müşavere Konseyi Üyesi Filiz Polat da yeni imam eğitiminin yol gösterici bir adım olduğunu söylemiş oldu. Polat’a göre bu yeni imam eğitiminin en kıymetli tarafı kendi ayakları üzerinde duran ve gelinen ülkeden de bağımsız imam eğitimine kavuşmaya götüren bir adım olması.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) de kendi inisiyatifi ile imam eğitimi vermeye yönelik projesini geçen yıl ocak ayında başlatmış olduğunı açıklamıştı.