T24 Dış Haberler
Almanya’yı son 16 yılın 12’sinde kurdukları “Büyük Koalisyon”la yöneten iktidar partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayları 27 Eylül Federal Seçimleri için yapılan ikinci canlı yayın tartışmasında birbirlerini maksat aldı.
SPD’nin adayı Olaf Scholz, muhafazakar rakibi, Angela Merkel‘in halefi Armin Laschet‘in ataklarını savuşturmayı başardı ve tartışmanın kazananı seçildi.
Devlet kanalları tarafınca yayımlanan 3 canlı yayın tartışmasının ikincisinde CDU önderi, anketlerdeki durumu bilakis çevirebilmek için Scholz’u Maliye Bakanlığı devrinde ortaya çıkan yozlaşma ve para aklama savlarıyla sıkıştırmaya çalıştı.
hem de Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı olan Laschet, Scholz’a “Eğer benim finans bakanım senin üzere çalışıyor olsa onunla önemli bir sorunumuz olurdu” dedi.
Scholz, “kendisinin yanlış bir şey yapmakla suçlanmadığını” söz ederken rakibi Laschet’in “dürüst olmadığını” lisana getirdi.
Geçen hafta Almanya’nın federal Adalet ve Finans bakanlığına bir para aklama soruşturmasıyla ilgili bilgi toplanması için baskın düzenlenmişti. Soruşturmanın Finans Bakanlığı’na yönelik olmadığı bildirildi. Daha evvel federal Mali Denetleme Kurumu’nun (BaFin), 2020’de kayıp olan 1,9 milyar Euro’yu da fark etmediği Wirecard skandalı üzerinden yapılan ataklar da sonuçsuz kalmıştı.
Laschet’in finansal sıkıntıların bir tartışma programında anlatılamayacak kadar uzun yahut anlatsa bile iktidarda olan kendi partisinin de hatalı görülebileceği sebebi öne sürülerek bu bahse girmekten kaçındığına inanılıyor.
Sahnedeki 3. aday olan Yeşiller’den Annalena Baerbock ise Almanya’nın en büyük iki partisini karbon emisyonlarını kesme konusunda epeyce sıradan amaçlar koymakla suçladı. Baerbock, planlandığı üzere kömürle çalışan santrallerin 2028’e kadar kapanması gerektiğini söz etti.
Yeşiller’in başkanı, SPD ve çok solcu Die Linke ile bir koalisyon kurulma ihtimalinin masada olduğunu tabir etti. Scholz da Die Linke’yle görüş farklılıkları olsa da mümkün bir koalisyonda yer alabileceğini söz etti.
Laschet, partisinin mevcut CDU-SPD koalisyonunun bilakis dönmüş bir versiyonunda küçük ortak olarak bakılırsav yapmayı kabul edebileceğine dair sinyaller verdi.
Tartışmadan daha sonra yapılan ankete göre gecenin kazananı büyük bir farkla SPD’li Scholz oldu. İzleyicilerin yüzde 41’i Scholz’u, 27’si Lacshet’i, 25’i de Baerbock’u ‘en ikna edici’ bulduklarını tabir etti.
Genel anketlerde de ağustos sonu itibariyle SPD öne geçti ve mevcut durumda farkı giderek açıyor. Politico’nun tüm büyük anketlerden topladığı datalardan aldığı ortalamaya bakılırsa oyların yüzde 25’ini SPD, 21’ini CDU/CSU, 16’sını Yeşiller, 12’sini Hür Demokratik Parti (FDP), 11’ini AfD, 6’sını Sol Parti (Die Linke) ve 3’ünü bağımsızlar alacak.
Almanya’yı son 16 yılın 12’sinde kurdukları “Büyük Koalisyon”la yöneten iktidar partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Toplumsal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayları 27 Eylül Federal Seçimleri için yapılan ikinci canlı yayın tartışmasında birbirlerini maksat aldı.
SPD’nin adayı Olaf Scholz, muhafazakar rakibi, Angela Merkel‘in halefi Armin Laschet‘in ataklarını savuşturmayı başardı ve tartışmanın kazananı seçildi.
Devlet kanalları tarafınca yayımlanan 3 canlı yayın tartışmasının ikincisinde CDU önderi, anketlerdeki durumu bilakis çevirebilmek için Scholz’u Maliye Bakanlığı devrinde ortaya çıkan yozlaşma ve para aklama savlarıyla sıkıştırmaya çalıştı.
hem de Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı olan Laschet, Scholz’a “Eğer benim finans bakanım senin üzere çalışıyor olsa onunla önemli bir sorunumuz olurdu” dedi.
Scholz, “kendisinin yanlış bir şey yapmakla suçlanmadığını” söz ederken rakibi Laschet’in “dürüst olmadığını” lisana getirdi.
Geçen hafta Almanya’nın federal Adalet ve Finans bakanlığına bir para aklama soruşturmasıyla ilgili bilgi toplanması için baskın düzenlenmişti. Soruşturmanın Finans Bakanlığı’na yönelik olmadığı bildirildi. Daha evvel federal Mali Denetleme Kurumu’nun (BaFin), 2020’de kayıp olan 1,9 milyar Euro’yu da fark etmediği Wirecard skandalı üzerinden yapılan ataklar da sonuçsuz kalmıştı.
Laschet’in finansal sıkıntıların bir tartışma programında anlatılamayacak kadar uzun yahut anlatsa bile iktidarda olan kendi partisinin de hatalı görülebileceği sebebi öne sürülerek bu bahse girmekten kaçındığına inanılıyor.
Sahnedeki 3. aday olan Yeşiller’den Annalena Baerbock ise Almanya’nın en büyük iki partisini karbon emisyonlarını kesme konusunda epeyce sıradan amaçlar koymakla suçladı. Baerbock, planlandığı üzere kömürle çalışan santrallerin 2028’e kadar kapanması gerektiğini söz etti.
Yeşiller’in başkanı, SPD ve çok solcu Die Linke ile bir koalisyon kurulma ihtimalinin masada olduğunu tabir etti. Scholz da Die Linke’yle görüş farklılıkları olsa da mümkün bir koalisyonda yer alabileceğini söz etti.
Laschet, partisinin mevcut CDU-SPD koalisyonunun bilakis dönmüş bir versiyonunda küçük ortak olarak bakılırsav yapmayı kabul edebileceğine dair sinyaller verdi.
Tartışmadan daha sonra yapılan ankete göre gecenin kazananı büyük bir farkla SPD’li Scholz oldu. İzleyicilerin yüzde 41’i Scholz’u, 27’si Lacshet’i, 25’i de Baerbock’u ‘en ikna edici’ bulduklarını tabir etti.
Genel anketlerde de ağustos sonu itibariyle SPD öne geçti ve mevcut durumda farkı giderek açıyor. Politico’nun tüm büyük anketlerden topladığı datalardan aldığı ortalamaya bakılırsa oyların yüzde 25’ini SPD, 21’ini CDU/CSU, 16’sını Yeşiller, 12’sini Hür Demokratik Parti (FDP), 11’ini AfD, 6’sını Sol Parti (Die Linke) ve 3’ünü bağımsızlar alacak.