Avrupa Birliği’nin (AB) en üst yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı, Macaristan’da sığınmacılara ve göçmenlere yardım eden kişi ve kurumların cezai takibata tabi tutulmasının yasa dışı olduğuna hükmetti. Mahkemenin Salı günü Lüksemburg’da duyurduğu kararda, Başbakan Viktor Orban idaresindeki sağ-milliyetçi hükümetin teşebbüsü ile çıkarılan “Soros’u durdur yasası”nın AB hukukuna karşıt olduğu vurgulandı.
2018 yılında yürürlüğe giren ve Macar maddelerine bakılırsa müdafaa altına alınma kriterlerine sahip olmayan sığınmacılarla göçmenlere iltica müracaatlarında yardımcı olan şahıslarla kurumların cezai takibat altına alınmasını sağlayan kelam konusu yasa AB Komitesi tarafınca mahkemeye taşınmıştı.
“Soros’u durdur yasası”, AB ülkelerinin ortak Birlik hukukuna riayet etmelerini gözeten Komite’ye bakılırsa iltica müracaatında bulunanların, “ilgili ulusal ve milletlerarası kurumlar ve sivil toplum kuruluşları (STK) ile irtibata geçip, bunlardan takviye almayı engelliyor.”
AB Kurulu’nun şikayetini haklı bulan Avrupa Adalet Divanı aldığı sonucun öne sürülen sebebinde, Macaristan’da yürürlüğe konan düzenleme ile, AB hukuku çerçevesinde garanti altına alınan, milletlerarası müdafaa talep eden bireylere dayanak verenlerin haklarının kısıtlandığı söz edildi.
Macaristan kökenli milyarder Soros
“Soros’u durdur” tabiri ile, liberal dünya görüşü ile tanınan Macaristan kökenli Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı, milyarder George Soros kastediliyor. Yahudi Soykırımı’ndan sağ kurtulan Soros, kendi vakfı ile bir epey ülkede sığınmacılara ve göçmenlere yardım eden sivil toplum kuruluşlarına takviye veriyor. Macar hükümeti ise, Soros’un ülkeye planlı bir biçimde Müslüman göçmenlerin gelmesine yardım ettiğini öne sürerek, vakit zaman ABD’li milyardere Yahudi düşmanı telaffuzlarla taarruzda bulunuyor.
AB Kurulu geçen senelerda da Macaristan’ı, izlediği iltica siyasetinin AB hukukunu çiğnediği nedeni öne sürülerek Avrupa Adalet Divanı’na şikayet etmiş; Divan da biroldukca kere Macar iltica siyasetinin temel ögelerinin AB hukukuna uymadığına hükmetmişti. Bu kararlardan birinde Adalet Divanı geçen yıl, iltica müracaatında bulunan bir mülteci adayının, “güvenli bir transit ülkesinden” ülkeye gelmiş olması durumunda, kelam konusu müracaatının reddedilmesine hukuksal yer sağlayan Macar maddelerindeki düzenlemenin, AB hukukuna muhalif olduğunu duyurmuştu.
Budapeşte, Divan’ın kararlarına riayet etmemekle suçlanıyor
Lakin Macaristan, Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı kararları bugüne dek her vakit, AB Kurulu’nu şad edecek bir biçimde hayata geçirmiş değil. Bu bağlamda Komite son olarak geçen hafta, 2020 yılının Aralık ayında çıkan bir sonucu uygulamadığı için Macaristan hakkında mali yaptırımların devreye sokulması istemiyle Avrupa Adalet Divanı’na müracaatta bulundu.
Divan, geçen yıl aldığı kelam konusu kararda, Macaristan-Sırbistan hududundaki transit bölge uygulaması ve kuralları ile ilgili Macar yönetmeliğinin AB hukukuna zıt düştüğünü bildirmişti. AB Kurulu Macaristan’ın, iltica başvurunda bulunmak isteyenler için bu yolu açacak adımları hâlâ atmadığını söz ediyor.
2018 yılında yürürlüğe giren ve Macar maddelerine bakılırsa müdafaa altına alınma kriterlerine sahip olmayan sığınmacılarla göçmenlere iltica müracaatlarında yardımcı olan şahıslarla kurumların cezai takibat altına alınmasını sağlayan kelam konusu yasa AB Komitesi tarafınca mahkemeye taşınmıştı.
“Soros’u durdur yasası”, AB ülkelerinin ortak Birlik hukukuna riayet etmelerini gözeten Komite’ye bakılırsa iltica müracaatında bulunanların, “ilgili ulusal ve milletlerarası kurumlar ve sivil toplum kuruluşları (STK) ile irtibata geçip, bunlardan takviye almayı engelliyor.”
AB Kurulu’nun şikayetini haklı bulan Avrupa Adalet Divanı aldığı sonucun öne sürülen sebebinde, Macaristan’da yürürlüğe konan düzenleme ile, AB hukuku çerçevesinde garanti altına alınan, milletlerarası müdafaa talep eden bireylere dayanak verenlerin haklarının kısıtlandığı söz edildi.
Macaristan kökenli milyarder Soros
“Soros’u durdur” tabiri ile, liberal dünya görüşü ile tanınan Macaristan kökenli Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı, milyarder George Soros kastediliyor. Yahudi Soykırımı’ndan sağ kurtulan Soros, kendi vakfı ile bir epey ülkede sığınmacılara ve göçmenlere yardım eden sivil toplum kuruluşlarına takviye veriyor. Macar hükümeti ise, Soros’un ülkeye planlı bir biçimde Müslüman göçmenlerin gelmesine yardım ettiğini öne sürerek, vakit zaman ABD’li milyardere Yahudi düşmanı telaffuzlarla taarruzda bulunuyor.
AB Kurulu geçen senelerda da Macaristan’ı, izlediği iltica siyasetinin AB hukukunu çiğnediği nedeni öne sürülerek Avrupa Adalet Divanı’na şikayet etmiş; Divan da biroldukca kere Macar iltica siyasetinin temel ögelerinin AB hukukuna uymadığına hükmetmişti. Bu kararlardan birinde Adalet Divanı geçen yıl, iltica müracaatında bulunan bir mülteci adayının, “güvenli bir transit ülkesinden” ülkeye gelmiş olması durumunda, kelam konusu müracaatının reddedilmesine hukuksal yer sağlayan Macar maddelerindeki düzenlemenin, AB hukukuna muhalif olduğunu duyurmuştu.
Budapeşte, Divan’ın kararlarına riayet etmemekle suçlanıyor
Lakin Macaristan, Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı kararları bugüne dek her vakit, AB Kurulu’nu şad edecek bir biçimde hayata geçirmiş değil. Bu bağlamda Komite son olarak geçen hafta, 2020 yılının Aralık ayında çıkan bir sonucu uygulamadığı için Macaristan hakkında mali yaptırımların devreye sokulması istemiyle Avrupa Adalet Divanı’na müracaatta bulundu.
Divan, geçen yıl aldığı kelam konusu kararda, Macaristan-Sırbistan hududundaki transit bölge uygulaması ve kuralları ile ilgili Macar yönetmeliğinin AB hukukuna zıt düştüğünü bildirmişti. AB Kurulu Macaristan’ın, iltica başvurunda bulunmak isteyenler için bu yolu açacak adımları hâlâ atmadığını söz ediyor.