Alper Budka
Organize cürüm örgütü önderi Sedat Peker’in Azerbaycan’da kamu ihalelerini alan Türk iş adamları hakkında açıktan, Türkiye’nin silah satışı ve SOCAR petrol şirketiyle bağı üzerine ise ima yoluyla söylemiş olduklerini ve öteki tezlerini Azeri siyasetçiler Tofiq Yaqublu ve Zerdüşt Alizade yorumladı.
Yaqublu, “Azerbaycan içindeki ekonomik yatırım projeleri Erdoğan ve Aliyev ailelerinin yolsuzluk projeleridir” değerlendirmesinde bulundu.
Evvelki görüntülerinde Aliyev’e verilen silahsız insansız hava araçlarına (SİHA) değinen Peker, “Azerbaycan’da olay oldu, SİHA’ları yolladık, Katar’da olay oldu, askeri birlik kurduk. Azerbaycan’da SOCAR şirketi var. SOCAR’ın alt şirketleri var. Katar’da bankalarda paralar var. Filistin’de ne var? Hamaset. Kardeşlerimizle birlikteseniz 10 tane SİHA da oraya yollayın” eleştirisi yapmıştı. Ayrıyeten son görüntüsünün akabinde bir tweet atarak Azerbaycan evrakına devam edeceğini duyurdu.
“Azerbaycan’da hâkim sınıf çöker, halk karışamaz”
bir müddetdir Bakü Gazetecilik Okulu’nda eğitimler veren Zerdüşt Alizade, Türk yatırımcıların Azerbaycan’daki faaliyetleri hakkında ülke kamuoyunun gereğince bilgi sahibi olmadığını, dahası toplumun bilmemeye oldukcatan alışkın olduğunu söz etti:
“Öncelikle Türk toplumu Sayın Sedat Peker’i “mafya lideri” olarak tanıyorsa, o niye özgür? Demokrasilerde mafya önderi ya hapistedir ya da sessiz durur. Cumhuriyetin yargısı çalışmıyor mu?”
“İkincisi, Azerbaycan’ın tüm yerüstü ve yeraltı kaynaklarının sahibi hükümran sınıfındır. Halkımız bu gerçeği bir bakıma kabullenmiştir, ötürüsıyla hâkim sınıfın iç işlerine karışmaz. Birileri alır, başına nazaran eşine dostuna dağıtır, kendisi bilir…”
“Karabağ savaşında Türkiye’nin ve hatta şahsen Erdoğan’ın takviyesi olmadan, askerlerimizin eşsiz hamasetine karşın Rusya’nın bu büyük zaferi elde etmemize müsaade vereceğinden emin değiliz. Onun için halkımız Sayın Erdoğan’a müteşekkirdir ve yönetici sınıf ona ve yakınlarına ne verirse, halkımız helal sayar. Gerçekten Türk şirketleri Karabağ’da kimi işler yapacaksa, mesela yollar, köprüler, tüneller kazacaksa, olağan olarak karşılığında para da kazanacak. Her aklı başında insan ülkesine yatırımlar yapılmasını, ülkesinin imar edilmesini ister. Azerbaycan halkı, Türk işerkeklerinın harap Karabağ’a gelişini samimiyetle karşılamaktadır. Türkler gelmesin de kim gelsin?”
“Steve Jobs gelse Azerbaycan’da emeğiyle güçlü olamaz”
“Öte yandan demokrasilerde kelam konusu projeleri kazananların sağlıklı ihale şartlarında, rekabet yoluyla belirleniyor olması gerekir. Lakin Azerbaycan demokratik bir devlet değildir ve kaynaklarını açık, şeffaf bir biçimde kamuoyunu bilgilendirmeden, halkın onayını almadan kullanmaktadır.”
“Mübariz Mansimov’un kim olduğuna, nereden çıktığına, nasıl güçlü olduğuna gelince… Steve Jobs olsanız Azerbaycan’da kendi gayretinizle varlıklı olamazsınız. İktidar isterse verir, isterse elinden alır. Bu adeta “elifba”dır. Onun açıklaması da bu biçimde…”
“Erdoğan ve Aliyev rejiminin yolsuzluk projeleri”
Bir periyot Müsavat Partisi’nin genel başkanlığına adaylığını da koyan ve geçen yıl hapishanede başladığı vefat orucuyla ismini Türkiye’de de duyuran Tofiq Yaqublu ise şunları söylemiş oldu:
“Türkiye hem savaşta hem diplomatik alanda yanımızda oldu fakat ne yazık ki Türkiye’deki siyasi iktidar Azerbaycan’ın demokratikleşmesi sorununda önümüzü kesiyor. Legal olmayan baskıcı, yozlaşmış Aliyev rejiminin yanında duruyor. Türkiye olağan ki SİHA’ları karşılıksız vermedi. Bu fazlaca doğal. Türkiye – Azerbaycan içindeki ekonomik yatırım projeleri Erdoğan ve Aliyev ailelerinin yolsuzluk projeleridir.”
Organize cürüm örgütü önderi Sedat Peker’in Azerbaycan’da kamu ihalelerini alan Türk iş adamları hakkında açıktan, Türkiye’nin silah satışı ve SOCAR petrol şirketiyle bağı üzerine ise ima yoluyla söylemiş olduklerini ve öteki tezlerini Azeri siyasetçiler Tofiq Yaqublu ve Zerdüşt Alizade yorumladı.
Yaqublu, “Azerbaycan içindeki ekonomik yatırım projeleri Erdoğan ve Aliyev ailelerinin yolsuzluk projeleridir” değerlendirmesinde bulundu.
Evvelki görüntülerinde Aliyev’e verilen silahsız insansız hava araçlarına (SİHA) değinen Peker, “Azerbaycan’da olay oldu, SİHA’ları yolladık, Katar’da olay oldu, askeri birlik kurduk. Azerbaycan’da SOCAR şirketi var. SOCAR’ın alt şirketleri var. Katar’da bankalarda paralar var. Filistin’de ne var? Hamaset. Kardeşlerimizle birlikteseniz 10 tane SİHA da oraya yollayın” eleştirisi yapmıştı. Ayrıyeten son görüntüsünün akabinde bir tweet atarak Azerbaycan evrakına devam edeceğini duyurdu.
“Azerbaycan’da hâkim sınıf çöker, halk karışamaz”
bir müddetdir Bakü Gazetecilik Okulu’nda eğitimler veren Zerdüşt Alizade, Türk yatırımcıların Azerbaycan’daki faaliyetleri hakkında ülke kamuoyunun gereğince bilgi sahibi olmadığını, dahası toplumun bilmemeye oldukcatan alışkın olduğunu söz etti:
“Öncelikle Türk toplumu Sayın Sedat Peker’i “mafya lideri” olarak tanıyorsa, o niye özgür? Demokrasilerde mafya önderi ya hapistedir ya da sessiz durur. Cumhuriyetin yargısı çalışmıyor mu?”
“İkincisi, Azerbaycan’ın tüm yerüstü ve yeraltı kaynaklarının sahibi hükümran sınıfındır. Halkımız bu gerçeği bir bakıma kabullenmiştir, ötürüsıyla hâkim sınıfın iç işlerine karışmaz. Birileri alır, başına nazaran eşine dostuna dağıtır, kendisi bilir…”
“Karabağ savaşında Türkiye’nin ve hatta şahsen Erdoğan’ın takviyesi olmadan, askerlerimizin eşsiz hamasetine karşın Rusya’nın bu büyük zaferi elde etmemize müsaade vereceğinden emin değiliz. Onun için halkımız Sayın Erdoğan’a müteşekkirdir ve yönetici sınıf ona ve yakınlarına ne verirse, halkımız helal sayar. Gerçekten Türk şirketleri Karabağ’da kimi işler yapacaksa, mesela yollar, köprüler, tüneller kazacaksa, olağan olarak karşılığında para da kazanacak. Her aklı başında insan ülkesine yatırımlar yapılmasını, ülkesinin imar edilmesini ister. Azerbaycan halkı, Türk işerkeklerinın harap Karabağ’a gelişini samimiyetle karşılamaktadır. Türkler gelmesin de kim gelsin?”
“Steve Jobs gelse Azerbaycan’da emeğiyle güçlü olamaz”
“Öte yandan demokrasilerde kelam konusu projeleri kazananların sağlıklı ihale şartlarında, rekabet yoluyla belirleniyor olması gerekir. Lakin Azerbaycan demokratik bir devlet değildir ve kaynaklarını açık, şeffaf bir biçimde kamuoyunu bilgilendirmeden, halkın onayını almadan kullanmaktadır.”
“Mübariz Mansimov’un kim olduğuna, nereden çıktığına, nasıl güçlü olduğuna gelince… Steve Jobs olsanız Azerbaycan’da kendi gayretinizle varlıklı olamazsınız. İktidar isterse verir, isterse elinden alır. Bu adeta “elifba”dır. Onun açıklaması da bu biçimde…”
“Erdoğan ve Aliyev rejiminin yolsuzluk projeleri”
Bir periyot Müsavat Partisi’nin genel başkanlığına adaylığını da koyan ve geçen yıl hapishanede başladığı vefat orucuyla ismini Türkiye’de de duyuran Tofiq Yaqublu ise şunları söylemiş oldu:
“Türkiye hem savaşta hem diplomatik alanda yanımızda oldu fakat ne yazık ki Türkiye’deki siyasi iktidar Azerbaycan’ın demokratikleşmesi sorununda önümüzü kesiyor. Legal olmayan baskıcı, yozlaşmış Aliyev rejiminin yanında duruyor. Türkiye olağan ki SİHA’ları karşılıksız vermedi. Bu fazlaca doğal. Türkiye – Azerbaycan içindeki ekonomik yatırım projeleri Erdoğan ve Aliyev ailelerinin yolsuzluk projeleridir.”