Economist gazetesi, hata örgütü başkanı olmak suçlamasıyla aranan ve yurt haricinde yaşayan Sedat Peker’in argümanlarını ve bu savların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarı üstündeki tesirleri üzerine bir yazı yayımladı.
“Hem Recep Tayyip Erdoğan’ın imajı birebir vakitte Türkiye’nin iktisadı darbe alıyor” başlığıyla yayımlanan makalede, Türklerin berbata giden ekonomik şartlarda “artık yüksek düzeylilerin karıştığı skandallara karşı daha az affedici olduğu” yorumu yapılıyor.
Makale, şu sözlerle başlıyor:
“Bir an için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümetini baltalama isteği ve bir de YouTube hesabı olan sürgündeki mafya başkanı Sedat Peker’in başlatmış olduğu fırtınanın dinmesini ümit edecek sebepleri vardı.
“Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşadığı düşünülen Peker, yolsuzluk, uyuşturucu husus trafiği ve AKP ortasındaki birtakım suikastlerle ilgili suçlamalarını ortalığa saçmak için toplumsal medyada görüntüler paylaşıyordu. Fakat 20 Haziran günü, yaşadığı ülkedeki yetkililerin ‘suikast tehdidi’ olduğu savıyla görüntü yayımlamaya orta vermesini istediklerini söyleyerek bir süre görüntü yayımlamayacağını duyurdu.
“Ancak Erdoğan’ın rahat bir nefes almak için epey vakti olmadı. Bir gün daha sonra, ABD Adalet Bakanlığı, Avusturya’da polisin Türk iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ı tutukladığını duyurdu. Korkmaz’ın ismi da Peker’in görüntülerinde geçiyordu.”
ABD’nin Korkmaz’ı 133 milyon dolardan daha fazla kara parayı, Lüksemburg ve Türkiye’deki uydurma hesaplar ve şirketler üzerinden aklamakla suçladığını hatırlatan yazıda, Korkmaz’ın ABD’nin Utah eyaletindeki Kingston kardeşlerle ilişkisini, bu kardeşlerin epey eşli bir tarikat yapılanmasının kesimi olduğunu ve ABD hazinesini dolandırarak milyonlarca dolarlık paraya el koyduğunu da anlatıyor:
“Korkmaz ve şirketleri bu paraları Türkiye’de bir havayolu şirketine ve Türkiye ile İsviçre’de otellere yatırdı. İstanbul’da deniz kenarında bir mülk ve 46 metre uzunluğunda bir yat satın aldı. bununla birlikte Erdoğan’la da bir bağ geliştirmeye çalıştılar. Yolsuzluk yargılamasında iki yıl evvel hatasını itiraf eden Jacob Kingston, ‘Türkiye’ye yatırım yapın’ isimli bir aktiflikte Erdoğan ile birlikte poz verdi.
“Suç işlediği argümanlarını reddeden Korkmaz ise şu an Amerikalı müfettişlerle hayli enteresan sohbetlerin ortasında olabilir.”
Korkmaz’ın, Türkiye’de de hakkında soruşturma açılmadan evvel, 2020 sonunda ülkeden İçişleri Bakanı’nın ihtarıyla çıktığına dair Peker’in tezlerine da makalede yer veriliyor.
Peker, Korkmaz’ın epeyce lüks otelinde fiyatsız kaldığını sav ettiği “hükümetin kıymetli isimlerini” de saymıştı. Makalede bu da hatırlatılarak “Peker, eski Başbakan ve sivil savunma ajansının liderinin da ismini otelde fiyatsız kalanları sayarken ifşa etti” deniliyor:
“Peker’in argümanları karşısında resmi bir soruşturma başlatılma ihtimali fazlaca zayıf. Lakin Erdoğan’ın bu skandalın tesirlerini yok etmesi şimdiye kadar mümkün olmadı. AK Parti’nin daha evvelki ispatlı yolsuzluklara bile tahammül eden destekçileri, bugün iktisadın epeyce berbata gittiği, meblağların arttığı ve Türk Lirası’nın bedel kaybederek tüm birikimlerini yediği bir devirde daha az affedici.”
Yazıda, Türkiye’deki ekonomik bilgiler de yer alıyor:
“Enflasyon Haziran’da son iki yılın en yüksek düzeyini gorerek yüzde 17,5’e çıktı. Bilhassa Erdoğan’ın Merkez Bankası’na faiz oranlarını düşük tutmasını dediğini açıklamasından daha sonra TL dolar karşısında rekor düşüşü gördü. Dünya Bankası değerlendirmelerine göre Covid-19 salgınının da tetiklediği ekonomik kriz, yalnızca son bir yılda 1,6 milyon Türk vatandaşını yoksulluk hududuna itti.”
The Economist, yazıyı “seneler daha sonra birinci kere Erdoğan’ın pozisyonu kırılgan üzere görünüyor” değerlendirmesiyle bitiriyor ve Türkiye Raporu isimli araştırma şirketinin son araştırma neticelerina yer veriyor:
“Türkiye Raporu’nun anketine bakılırsa AK Parti’ye takviye yüzde 26’ya geriledi, bu oran son 20 yıldaki en düşük oran. Şayet bugün bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırsa, Erdoğan’ın kaybedeceği de anket neticelerina yansıyor. Seçimler 2023’te olacak fakat Türklerin yüzde 58’i ve muhalefet partilerinin birçok, seçimlerin öne çekilmesini istiyor.
“Erdoğan’ın hem de gerçekle kontağı da kopmuş üzere görünüyor. Türkiye’nin en kuvvetli adamı kısa bir süre evvel devlet kurumlarına harcamaları kısıtlamaları ve kimi inşaat projelerine orta vermeleri talimatı verdi. (Cumhurbaşkanlığı ofisi olağan olarak ki bundan hariç tutuldu) Birkaç gün daha sonra, biroldukça gazetede Erdoğan’ın kendisi için Akdeniz kıyısında, deniz kenarında yaptırdığı 640 milyon liralık cumhurbaşkanlığı konutu, havuz ve kıyının fotoğrafları yayımlandı. Kendisini ‘halkın adamı’ ilan eden bir başkan için, bunun güzel bir manzara olduğunu söylemek fazlaca sıkıntı.
“Hem Recep Tayyip Erdoğan’ın imajı birebir vakitte Türkiye’nin iktisadı darbe alıyor” başlığıyla yayımlanan makalede, Türklerin berbata giden ekonomik şartlarda “artık yüksek düzeylilerin karıştığı skandallara karşı daha az affedici olduğu” yorumu yapılıyor.
Makale, şu sözlerle başlıyor:
“Bir an için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümetini baltalama isteği ve bir de YouTube hesabı olan sürgündeki mafya başkanı Sedat Peker’in başlatmış olduğu fırtınanın dinmesini ümit edecek sebepleri vardı.
“Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşadığı düşünülen Peker, yolsuzluk, uyuşturucu husus trafiği ve AKP ortasındaki birtakım suikastlerle ilgili suçlamalarını ortalığa saçmak için toplumsal medyada görüntüler paylaşıyordu. Fakat 20 Haziran günü, yaşadığı ülkedeki yetkililerin ‘suikast tehdidi’ olduğu savıyla görüntü yayımlamaya orta vermesini istediklerini söyleyerek bir süre görüntü yayımlamayacağını duyurdu.
“Ancak Erdoğan’ın rahat bir nefes almak için epey vakti olmadı. Bir gün daha sonra, ABD Adalet Bakanlığı, Avusturya’da polisin Türk iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ı tutukladığını duyurdu. Korkmaz’ın ismi da Peker’in görüntülerinde geçiyordu.”
ABD’nin Korkmaz’ı 133 milyon dolardan daha fazla kara parayı, Lüksemburg ve Türkiye’deki uydurma hesaplar ve şirketler üzerinden aklamakla suçladığını hatırlatan yazıda, Korkmaz’ın ABD’nin Utah eyaletindeki Kingston kardeşlerle ilişkisini, bu kardeşlerin epey eşli bir tarikat yapılanmasının kesimi olduğunu ve ABD hazinesini dolandırarak milyonlarca dolarlık paraya el koyduğunu da anlatıyor:
“Korkmaz ve şirketleri bu paraları Türkiye’de bir havayolu şirketine ve Türkiye ile İsviçre’de otellere yatırdı. İstanbul’da deniz kenarında bir mülk ve 46 metre uzunluğunda bir yat satın aldı. bununla birlikte Erdoğan’la da bir bağ geliştirmeye çalıştılar. Yolsuzluk yargılamasında iki yıl evvel hatasını itiraf eden Jacob Kingston, ‘Türkiye’ye yatırım yapın’ isimli bir aktiflikte Erdoğan ile birlikte poz verdi.
“Suç işlediği argümanlarını reddeden Korkmaz ise şu an Amerikalı müfettişlerle hayli enteresan sohbetlerin ortasında olabilir.”
Korkmaz’ın, Türkiye’de de hakkında soruşturma açılmadan evvel, 2020 sonunda ülkeden İçişleri Bakanı’nın ihtarıyla çıktığına dair Peker’in tezlerine da makalede yer veriliyor.
Peker, Korkmaz’ın epeyce lüks otelinde fiyatsız kaldığını sav ettiği “hükümetin kıymetli isimlerini” de saymıştı. Makalede bu da hatırlatılarak “Peker, eski Başbakan ve sivil savunma ajansının liderinin da ismini otelde fiyatsız kalanları sayarken ifşa etti” deniliyor:
“Peker’in argümanları karşısında resmi bir soruşturma başlatılma ihtimali fazlaca zayıf. Lakin Erdoğan’ın bu skandalın tesirlerini yok etmesi şimdiye kadar mümkün olmadı. AK Parti’nin daha evvelki ispatlı yolsuzluklara bile tahammül eden destekçileri, bugün iktisadın epeyce berbata gittiği, meblağların arttığı ve Türk Lirası’nın bedel kaybederek tüm birikimlerini yediği bir devirde daha az affedici.”
Yazıda, Türkiye’deki ekonomik bilgiler de yer alıyor:
“Enflasyon Haziran’da son iki yılın en yüksek düzeyini gorerek yüzde 17,5’e çıktı. Bilhassa Erdoğan’ın Merkez Bankası’na faiz oranlarını düşük tutmasını dediğini açıklamasından daha sonra TL dolar karşısında rekor düşüşü gördü. Dünya Bankası değerlendirmelerine göre Covid-19 salgınının da tetiklediği ekonomik kriz, yalnızca son bir yılda 1,6 milyon Türk vatandaşını yoksulluk hududuna itti.”
The Economist, yazıyı “seneler daha sonra birinci kere Erdoğan’ın pozisyonu kırılgan üzere görünüyor” değerlendirmesiyle bitiriyor ve Türkiye Raporu isimli araştırma şirketinin son araştırma neticelerina yer veriyor:
“Türkiye Raporu’nun anketine bakılırsa AK Parti’ye takviye yüzde 26’ya geriledi, bu oran son 20 yıldaki en düşük oran. Şayet bugün bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırsa, Erdoğan’ın kaybedeceği de anket neticelerina yansıyor. Seçimler 2023’te olacak fakat Türklerin yüzde 58’i ve muhalefet partilerinin birçok, seçimlerin öne çekilmesini istiyor.
“Erdoğan’ın hem de gerçekle kontağı da kopmuş üzere görünüyor. Türkiye’nin en kuvvetli adamı kısa bir süre evvel devlet kurumlarına harcamaları kısıtlamaları ve kimi inşaat projelerine orta vermeleri talimatı verdi. (Cumhurbaşkanlığı ofisi olağan olarak ki bundan hariç tutuldu) Birkaç gün daha sonra, biroldukça gazetede Erdoğan’ın kendisi için Akdeniz kıyısında, deniz kenarında yaptırdığı 640 milyon liralık cumhurbaşkanlığı konutu, havuz ve kıyının fotoğrafları yayımlandı. Kendisini ‘halkın adamı’ ilan eden bir başkan için, bunun güzel bir manzara olduğunu söylemek fazlaca sıkıntı.