Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Uğraş Koordinatörlüğü ‘Erdoğan raporunu’ yumuşattı

UyduYayini

Global Mod
Global Mod
Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Çaba Koordinatörlüğü (NCTV), Ankara ile Lahey hükümetleri içinde tansiyona niye olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Selefi ve kimi vakit cihatçı örgütlerle bir arada şuurlu bir İslamlaştırma stratejisi uygulamakla” suçlandığı raporunu yumuşattı.

Şubat ayında taslak metni medyaya sızdırılan, “Hollandalı Türklerin İslami Radikalleşme Görünümü” isimli raporun son biçimi, dün Hollanda Temsilciler Meclisi’ne gönderildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı tersi telaffuzları ile 2019 yılında Hollanda’nın Utrecht kentinde yaşanan ve dört kişinin öldüğü tramvay saldırısının ilişkilendirildiği taslak metnin aksine, nihai raporda daha yumuşak ifadelere yer verildi.

Taslak raporda, “Erdoğan’ın Hollanda’daki Türkiye kökenli göçmenler içinde da etkisi olan bilinçli bir İslamlaştırma stratejisi yürüttüğü” belirtilirken nihai raporda bu bölüm yer almadı.

Güvenlik ve Adalet Bakanlığı tarafınca meclise gönderilen nihai raporda, “Türk hükümetinin şiddetli Batı karşıtı söyleminin olumsuz bir etkisi olabileceği” ancak bunun Hollanda toplumuna doğrudan bir tehdit oluşturmadığı kaydedildi.

Raporda, “Türkiye’deki gelişmelerin dolaylı olarak Hollandalı Türklerin fikirlerini etkileyebileceği” açıklandı.

NCTV raporuna gore, Utrecht’teki tramvay saldırısını gerçekleştiren Yozgat Boğazlıyan doğumlu Gökmen Tanış, “Kaplancılar Hareketi üyesi” ve muhtemelen yalnız hareket ediyordu.

Hollanda’daki cihatçı gruplar içinde onlarca Türkiye kökenli kişinin de bulunduğuna işaret edilen raporda, toplam Müslüman nüfus içinde Türklerin sayısına bakıldığında bunun düşük bir rakam olduğu vurgulandı.

“Doğrudan tehdit değil ama endişe verici”

NCTV’ye nazaran, Hollandalı Türkler içinde artan bir radikalleşme görünmüyor. Bunun sebebi olarak da, Hollanda’da aşırılık yanlısı vaizlerin sayısının azalması gibi önleyici politikaların uygulanması gösteriliyor.

Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü’ne gore, az sayıda Türkiye kökenli genç, hâlâ “hoşgörüsüz İslami bir öğretiye” duyarlı. Bu, ulusal güvenliğe doğrudan bir tehdit değil, ancak endişe verici bir durum.

NTCV, senelerca sahte sosyal medya hesapları aracılığıyla Hollanda vatandaşlarının şahsi detaylarıni yasa dışı bir biçimde toplayarak bunu ilgili kuruluşlarla paylaşmakla suçlanıyordu.

Meclis, bu konuda Güvenlik ve Adalet Bakanı Ferdinand Grapperhaus’tan açıklama istedi. Grapperhaus, rapora nihai şekli verilirken şahsi verilerin kullanması konusuna özenle yaklaşıldığını söylemiş oldu.

Hollandalı bakana bakılırsa rapor, genel hatlarıyla Hollandalı Türkler içindeki İslamcı radikalleşmeyle ilgili gelişmeleri özetliyor.

Hollanda’da toplumsal güvenliği etkileyecek tehditlere ilişkin, kurumlar içinde işbirliğini sağlamak amacıyla kurulan NCTV’nin Şubat ayında medyaya sızdırılan 30 sayfalık taslak raporu, Türkiye tarafınca tepkiyle karşılanmıştı.

“Çok gizli” ibaresinin yer aldığı raporda, Türkiye’deki cihatçı ve Selefi örgütlerin, sosyal medya aracılığıyla Hollanda’daki Türkiye kökenli gençleri hedef aldığı kaydedilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dini mesajları ve faaliyetlerindeki artışın, Hollandalı Türkler içinde “nefret ekebileceği ve onların demokrasiden uzaklaşmasına niçin olabileceği” öne sürülen taslak raporda, şunlara yer veriliyordu:

“Hollanda’daki Türk toplumunun bir kısmı, Türkiye’den etkilenme konusunda gayet savunmasız. Türkiye, Hollandalı Türkleri, ‘Türk vatandaşı’ olarak görüyor. Türkiye seçimlerinde Erdoğan’a oy veriyorlar. Hollanda’da Türk hükümetiyle temas halindeki kuruluşlarla bağlantı arasındaler. Türkiye’deki cihatçı ve Selefi örgütler, sosyal medya aracılığıyla Hollanda’daki Türkleri hedef alıyor. Bu platformlarda cihat yanlısı, Batı ve Yahudi karşıtı görüşler yaygınlaşıyor.”

Taslak raporda, Erdoğan’ın, ‘Afganistan’daki cihatçı lider’ Gülbeddin Hikmetyar ile 1980’lerde çekildiği belirtilen bir fotoğrafına da yer verilmişti.

Erdoğan’ın, “Hikmetyar’ın dizinin dibinde oturduğu” fotoğrafın, Gülbeddin Hikmetyar’ı “efendisi olarak gördüğünün işareti” diye yorumlandığı raporda, Cumhurbaşkanı’nın kendisini 2023’te “Sünni Müslümanların küresel lideri” ilan etmeyi ve Türkiye’yi İslam devletine dönüştürmeyi hedeflediği ileri sürülmüştü.

Ankara resmi açıklama istemişti

NCTV raporunda, NATO müttefiki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın, Türkiye ve Suriye’deki bazı Selefi, cihatçı örgütlere destek verdiği de savunulmuştu.

Hollanda medyasına gore, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı açıkça hedef alan ilk resmi belge” olma özelliği taşıyan taslak raporun medyaya sızdırılmasının ardından Türkiye, Hollanda hükümetinden resmi açıklama istedi.

İddiaların gerçeği yansıtmadığını ve Hollanda’daki yüz binlerce Türk vatandaşının tehlikeye atıldığını belirten Ankara hükümeti, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet’i Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak Türkiye’nin duyduğu rahatsızlık iletti.

Bu gelişme üzerine Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Grapperhaus, raporun hemen hemen ‘analitik olarak olgunlaşmadığını’ ve taslak metnin sızdırılmasından ötürü üzgün olduğunu açıklamıştı.
 
Üst