Namik
Aktif Üye
ROMA – Eski partneri tarafından 37 yerinden bıçaklanan Jeysol Amaya, 2 ay yoğun bakımda kaldı. Halen 2015 yılında uğradığı bu saldırının duygusal travmasıyla, uzun adalet mücadelesinin hastane ve mahkeme masraflarıyla uğraşıyor.
Şiddetten kurtulanların korkusu. Meksika’nın güneyindeki Campeche şehrinde yaşayan eski bir kulüp dansçısı olan Amaya, “O hala özgür ve ben her gün korku içinde yaşıyorum” dedi.İnsan haklarıyla ilgilenen Birleşmiş Milletler kuruluşu (OHCHR). “Sokağa çıktığımda beni tekrar incitmeye çalışmayacağını nereden bileceğim?” Amaya, kadınların ve kızların cinsiyetleri nedeniyle, yani sadece kadın oldukları için kasıtlı olarak öldürülmesi olarak tanımlanan bir nefret suçu olan kadın cinayetine teşebbüsten hayatta kalan birçok Meksikalıdan biridir.
Meksika’da kadın cinayeti. Hükümet tarafından açıklanan verilere göre, Latin Amerika ülkesinde her gün yaklaşık on kadın ve kız çocuğu eşleri veya diğer aile üyeleri tarafından öldürülüyor. Meksika, dünyada en yüksek kadın cinayeti oranına sahip ülkelerden biridir. Kadına yönelik şiddet dalgası ülkede gösteri ve protestoları ateşledi ve kadına yönelik suçlar konusunu siyasi gündemin üst sıralarına yerleştirdi.
Şiddet görenlerin yalnızlığı. Meksikalı gazeteci Gloria Piña BM ajansına, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten sağ kurtulanların genellikle korumasız ve adaletsiz bırakıldığını söyledi. Belgeselle 2023 Breach/Valdez Gazetecilik ve İnsan Hakları Ödülü’nü kazanan Piña, “Meksika’da kadın cinayetleriyle ilgili birçok hikaye duyuyoruz, ancak bu aşırı şiddet eylemlerinden sağ kurtulan kadınları duymuyoruz” dedi. “Hayatta Kalanlar: Adalet Tarafından Unutuldu”. Hayatta kalan kadınlar, avukatlar ve cinsiyet hakları savunucuları ile yapılan röportajlardan oluşan belgesel, Latin Amerika ülkesinde cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmek için hükümete uzun zamandır beklenen reformları gerçekleştirme çağrılarının önemini de vurguladı. Ayrıca kadınların şiddete maruz kaldıklarında sessizliklerini bozmaları ve birbirleriyle, diğer hayatta kalanlarla ve şiddete maruz kalan herkesle ittifaklar kurmaları gerektiğinin altını çiziyor, böylece hep birlikte hayatlarını yeniden inşa etmeye yardımcı olabilirler.
İhlal/Valdez Ödülü. Meksika’da insan hakları konularında çalışan gazetecilerin çalışmalarını tanımak amacıyla Birleşmiş Milletler insan hakları ofisi ve Meksika’da faaliyet gösteren diğer BM kuruluşları ile çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturuldu. “Hikayelerini anlatmanın önemli olduğunu düşündüm. Bir şeyin adını koymayınca sanki yokmuş gibi oluyor. Ama onu adıyla çağırmaya başladığınızda, evet, bir değişiklik yapabiliriz,” diye sözlerini tamamladı Piña.
Şiddetten kurtulanların korkusu. Meksika’nın güneyindeki Campeche şehrinde yaşayan eski bir kulüp dansçısı olan Amaya, “O hala özgür ve ben her gün korku içinde yaşıyorum” dedi.İnsan haklarıyla ilgilenen Birleşmiş Milletler kuruluşu (OHCHR). “Sokağa çıktığımda beni tekrar incitmeye çalışmayacağını nereden bileceğim?” Amaya, kadınların ve kızların cinsiyetleri nedeniyle, yani sadece kadın oldukları için kasıtlı olarak öldürülmesi olarak tanımlanan bir nefret suçu olan kadın cinayetine teşebbüsten hayatta kalan birçok Meksikalıdan biridir.
Meksika’da kadın cinayeti. Hükümet tarafından açıklanan verilere göre, Latin Amerika ülkesinde her gün yaklaşık on kadın ve kız çocuğu eşleri veya diğer aile üyeleri tarafından öldürülüyor. Meksika, dünyada en yüksek kadın cinayeti oranına sahip ülkelerden biridir. Kadına yönelik şiddet dalgası ülkede gösteri ve protestoları ateşledi ve kadına yönelik suçlar konusunu siyasi gündemin üst sıralarına yerleştirdi.
Şiddet görenlerin yalnızlığı. Meksikalı gazeteci Gloria Piña BM ajansına, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten sağ kurtulanların genellikle korumasız ve adaletsiz bırakıldığını söyledi. Belgeselle 2023 Breach/Valdez Gazetecilik ve İnsan Hakları Ödülü’nü kazanan Piña, “Meksika’da kadın cinayetleriyle ilgili birçok hikaye duyuyoruz, ancak bu aşırı şiddet eylemlerinden sağ kurtulan kadınları duymuyoruz” dedi. “Hayatta Kalanlar: Adalet Tarafından Unutuldu”. Hayatta kalan kadınlar, avukatlar ve cinsiyet hakları savunucuları ile yapılan röportajlardan oluşan belgesel, Latin Amerika ülkesinde cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmek için hükümete uzun zamandır beklenen reformları gerçekleştirme çağrılarının önemini de vurguladı. Ayrıca kadınların şiddete maruz kaldıklarında sessizliklerini bozmaları ve birbirleriyle, diğer hayatta kalanlarla ve şiddete maruz kalan herkesle ittifaklar kurmaları gerektiğinin altını çiziyor, böylece hep birlikte hayatlarını yeniden inşa etmeye yardımcı olabilirler.
İhlal/Valdez Ödülü. Meksika’da insan hakları konularında çalışan gazetecilerin çalışmalarını tanımak amacıyla Birleşmiş Milletler insan hakları ofisi ve Meksika’da faaliyet gösteren diğer BM kuruluşları ile çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından oluşturuldu. “Hikayelerini anlatmanın önemli olduğunu düşündüm. Bir şeyin adını koymayınca sanki yokmuş gibi oluyor. Ama onu adıyla çağırmaya başladığınızda, evet, bir değişiklik yapabiliriz,” diye sözlerini tamamladı Piña.