sagliksal
Aktif Üye
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Uzman Çavuş A.A. (32) tarafınca atağa uğradığını argüman edip şikayetçi olan Dr. Tahir Tarımer (26) ile ilgili imgeler ortaya çıkmıştı. İmgelerde hekimin, A.A.’ya saldırdığının açıklanmasının akabinde Muğla Tabip Odası “Meslektaşımıza toplumsal medya aracılığıyla linç kampanyası yürütülüyor” iletisini paylaştı.
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, 14 Mart Tıp Bayramı’nda Uzman Çavuş A.A. (32) tarafınca acil serviste taarruza uğradığı savıyla Dr. Tahir Tarımer’in (26) şikayetçi olmasının akabinde yeni tez da peşinden gelmişti. Yeni teze nazaran hastane ortasındaki kamera kayıtlarında akının tabipler tarafınca gerçekleştirildiği ileri sürüldü. Gelişmelerin akabinde, olayla ilgili Muğla Tabip Odası yazılı açıklama yaptı.
Yaşanan şiddet olayıyla ilgili, doktora yönelik bir linç kampanyasının toplumsal medya aracılığıyla yürütüldüğünü ileri süren Muğla Tabip Odası’nın açıklamasında şu sözler yer aldı:
“Esefle izliyoruz”
“Meslektaşımıza toplumsal medya aracılığıyla başlatılan linç kampanyasını esefle izliyoruz. TBMM yasama kurullarında ‘Sağlıkta Şiddet’ ile ilgili görüşmelerin olduğu bir devirde bu akınların olması ayrıyeten düşündürücü olduğu üzere isimli ve idari mercilere yansımış olan bu olayda sürecin takipçisi olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Sıhhatte şiddet hem toplumun sıhhati birebir vakitte kendi sıhhatimiz için büyük bir tehdittir ve bununla çaba edilmesi gereklidir. Bilgilerimize nazaran sıhhatte şiddet kararı hayatını kaybeden 13 meslektaşımız bulunmaktadır.
Günde en az 30 sözel, 10 fizikî şiddetle karşılaştığımız, doktorların yüzde 84’ünün en az bir defa şiddete maruz kaldığı çalışma şartlarımızda; sıhhatte şiddete uğrayan tüm meslektaşlarımızın bir evvel yanında olduğumuz üzere bundan daha sonra da yanında olacağımız açıkça bilinmelidir.”
“Sağlıkta şiddet artık her mecrada”
Sıhhatte şiddetin artık yalnızca çalışma alanlarıyla sonlu kalmayıp, medya üzerinden, dizilerde, sinemalarda, toplumsal medya mecralarında da olduğuna dikkat çekilen açıklamanın devamında şöyleki denildi:
“Biz tabipler ve sıhhat çalışanları kadar basın işçilerinin de etik sorumlulukları bulunmaktadır. Son yaşanan olayda da taraflardan birisinin ismi baş harfleriyle verilirken; gaye gösterir üzere meslektaşımızın tüm ismi paylaşılması kabul edilemez.
Nasıl edinildiği bilinmeyen ve olayla ilgili kamu mercilerinin elinde bulunan manzara kayıtlarının önlem sonucu olmadan, kaydın ne kadarının paylaşıldığı bilinmeden haberleştirilmesi tarafsız habercilik anlayışı ile örtüşmemektedir.
İmajların bir kısmının paylaşılması da tarafgir ve amaç gösterir nitelik taşımaktadır. Gerçekten yaşanan linç kampanyası da bunun kararıdur.
Yaşanan olayla ilgili Muğla Tabip Odamız 18 Mart’ta Vilayet Sıhhat Müdürlüğü ile görüşmüş olup 21 Mart’ta da Muğla Valiliği ile görüşecektir. İsimli ve idari sürecin devam ettiği bu olayla ilgili kamuoyunu kışkırtan, yönlendiren tüm yaklaşımlardan süratle vazgeçilmelidir.”
İnceleme sürüyor
Öte yandan 17 Mart Perşembe günü Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Az Yağcı imzasıyla basın kuruluşlarına şu açıklama yapılmıştı:
“14 Mart tarihinde saat 23:45 sıralarında Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesine apandisit ağrısı şikayeti ile gelen Jandarma çalışanı A.A. ile acil serviste nazaranvli hekim T.T. içinde, uygulanacak tedaviye ve tedavi evrakının verilip verilmeyeceğine ait yaşanan tartışma sırasında kuşkulu A.A.’nın müşteki T.T.’ye yönelik ‘Kamu gorevlisine hakaret, taammüden yaralama ve mala ziyan verme’ kabahatlerini işlediği argümanıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma sırasında, olay mahallinin güvenlik kamerası kayıtları getirtilerek detaylı biçimde incelenmiştir.
Belgedeki tüm kanıtlar ile birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliye isnat olunan kabahatlerin vasıf ve mahiyeti ile mevcut kanıt durumu, bilhassa güvenlik kamerası kayıtları dikkate alınarak şüpheliye isimli denetim kararlarının uygulanması uygun görülmüştür. Kelam konusu soruşturma titizlikle yürütülmektedir.”
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, 14 Mart Tıp Bayramı’nda Uzman Çavuş A.A. (32) tarafınca acil serviste taarruza uğradığı savıyla Dr. Tahir Tarımer’in (26) şikayetçi olmasının akabinde yeni tez da peşinden gelmişti. Yeni teze nazaran hastane ortasındaki kamera kayıtlarında akının tabipler tarafınca gerçekleştirildiği ileri sürüldü. Gelişmelerin akabinde, olayla ilgili Muğla Tabip Odası yazılı açıklama yaptı.
Yaşanan şiddet olayıyla ilgili, doktora yönelik bir linç kampanyasının toplumsal medya aracılığıyla yürütüldüğünü ileri süren Muğla Tabip Odası’nın açıklamasında şu sözler yer aldı:
“Esefle izliyoruz”
“Meslektaşımıza toplumsal medya aracılığıyla başlatılan linç kampanyasını esefle izliyoruz. TBMM yasama kurullarında ‘Sağlıkta Şiddet’ ile ilgili görüşmelerin olduğu bir devirde bu akınların olması ayrıyeten düşündürücü olduğu üzere isimli ve idari mercilere yansımış olan bu olayda sürecin takipçisi olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Sıhhatte şiddet hem toplumun sıhhati birebir vakitte kendi sıhhatimiz için büyük bir tehdittir ve bununla çaba edilmesi gereklidir. Bilgilerimize nazaran sıhhatte şiddet kararı hayatını kaybeden 13 meslektaşımız bulunmaktadır.
Günde en az 30 sözel, 10 fizikî şiddetle karşılaştığımız, doktorların yüzde 84’ünün en az bir defa şiddete maruz kaldığı çalışma şartlarımızda; sıhhatte şiddete uğrayan tüm meslektaşlarımızın bir evvel yanında olduğumuz üzere bundan daha sonra da yanında olacağımız açıkça bilinmelidir.”
“Sağlıkta şiddet artık her mecrada”
Sıhhatte şiddetin artık yalnızca çalışma alanlarıyla sonlu kalmayıp, medya üzerinden, dizilerde, sinemalarda, toplumsal medya mecralarında da olduğuna dikkat çekilen açıklamanın devamında şöyleki denildi:
“Biz tabipler ve sıhhat çalışanları kadar basın işçilerinin de etik sorumlulukları bulunmaktadır. Son yaşanan olayda da taraflardan birisinin ismi baş harfleriyle verilirken; gaye gösterir üzere meslektaşımızın tüm ismi paylaşılması kabul edilemez.
Nasıl edinildiği bilinmeyen ve olayla ilgili kamu mercilerinin elinde bulunan manzara kayıtlarının önlem sonucu olmadan, kaydın ne kadarının paylaşıldığı bilinmeden haberleştirilmesi tarafsız habercilik anlayışı ile örtüşmemektedir.
İmajların bir kısmının paylaşılması da tarafgir ve amaç gösterir nitelik taşımaktadır. Gerçekten yaşanan linç kampanyası da bunun kararıdur.
Yaşanan olayla ilgili Muğla Tabip Odamız 18 Mart’ta Vilayet Sıhhat Müdürlüğü ile görüşmüş olup 21 Mart’ta da Muğla Valiliği ile görüşecektir. İsimli ve idari sürecin devam ettiği bu olayla ilgili kamuoyunu kışkırtan, yönlendiren tüm yaklaşımlardan süratle vazgeçilmelidir.”
İnceleme sürüyor
Öte yandan 17 Mart Perşembe günü Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Az Yağcı imzasıyla basın kuruluşlarına şu açıklama yapılmıştı:
“14 Mart tarihinde saat 23:45 sıralarında Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesine apandisit ağrısı şikayeti ile gelen Jandarma çalışanı A.A. ile acil serviste nazaranvli hekim T.T. içinde, uygulanacak tedaviye ve tedavi evrakının verilip verilmeyeceğine ait yaşanan tartışma sırasında kuşkulu A.A.’nın müşteki T.T.’ye yönelik ‘Kamu gorevlisine hakaret, taammüden yaralama ve mala ziyan verme’ kabahatlerini işlediği argümanıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma sırasında, olay mahallinin güvenlik kamerası kayıtları getirtilerek detaylı biçimde incelenmiştir.
Belgedeki tüm kanıtlar ile birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliye isnat olunan kabahatlerin vasıf ve mahiyeti ile mevcut kanıt durumu, bilhassa güvenlik kamerası kayıtları dikkate alınarak şüpheliye isimli denetim kararlarının uygulanması uygun görülmüştür. Kelam konusu soruşturma titizlikle yürütülmektedir.”