İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in oğlu York Dükü Prens Andrew’u, 17 yaşında kendisine cinsel hücumda bulunmakla suçlayan Virginia Giuffre’nin avukatı, müvekkili için tek başına finansal bir muahedenin kâfi olmayacağını söylemiş oldu.
Prens Andrew, ABD’de açılan davayı düşürmeye çalışmış, fakat yargıç, davanın devam edebileceğine karar vermişti. Prens kendisine yöneltilen suçlamaların tamamını reddediyor.
BBC’ye konuşan Giuffre’nin avukatı David Boies ise müvekkilinin ”aklanmak” istediğini söylemiş oldu ve ”Sadece finansal bir mutabakatla ilgilendiğini düşünmüyorum” dedi.
Pekala davanın bundan daha sonraki gidişatından neler beklenebilir?
Davada neler yaşandı?
Bundan haftalar evvel, Prens Andrew’un bu davayı düşüreceğine dair spekülasyonlar artmıştı.
Lakin, davanın devam edebileceği istikametinde yargıcın Çarşamba günkü sonucu, prens için umutsuz bir imaj çiziyor.
Davaya bakan Yargıç Lewis Kaplan, 46 sayfalık sonucunda Virginia Giuffre’nin York Dükü’ne karşı açtığı tazminat davasına karşı davayı düşürme teşebbüslerini reddetmekle kalmadı, bununla birlikte bu teşebbüslerde kullanılan argümanların birçoklarının kıymetsiz olduğunun altını çizdi.
Prens Andrew’un avukatları, Virginia Giuffre’nin davasının aşağıdaki niçinlerle düşürülmesi gerektiğini savunuyordu:
• Jeffrey Epstein ile 2009 yılında yaptığı “gizlilik” muahedesi, diğerlerini dava etmesini engelledi
• Argümanları temelde meçhuldü
• Sanık olarak hakları ihlal ediliyordu
Prens Andrew tarafınının aylardır yenidenladığı şey, pedofiliden karar giymiş Jeffrey Epstein ile Giuffre içindeki bâtın muahedenin bir koz olduğu.
Giuffre para karşılığında yaptığı bu mutabakatla, gelecekte öbür “potansiyel sanıklara” karşı rastgele bir dava açmamayı kabul etmişti.
Bu niçinle Prens Andrew’un dava takımı onun “potansiyel sanık” kategorisinde değerlendirilebileceğini savundu.
Lakin kimse hakikaten bunun mümkün olup olmayacağını bilmiyor. Zira Yargıç Kaplan, kanunların, Epstein ve Giuffre’nin bu anlaşamyı imzaladıklarında ne amaçladıklarına dair kestirimde bulunmalarını engellediğini söylemiş oldu.
Yargıç “potansiyel sanıklar” sözünün ‘herhangi biri’ manasına gelebileceğini söylemiş oldu. Muahedede, her iki tarafın da Prens Andrew’un bundan yarar sağlamasını istediği açıkça ve net bir biçimde tabir edilmiyor.
Prens’in avukatları, hakime, etkilenen bir üçüncü taraf olarak muahededen yararlanma hakkının olduğunu, öbür davalardan örnekler sunarak gösterdiklerini söylemiş oldu.
Lakin Yargıç Kaplan fikrini değiştirmedi ve vaktinin boşa harcandığını ima etti.
Savları fazlaca mu bilinmeyen?
Prensin avukatları, Giuffre’nin argümanlarının onun New York maddelerini ihlal etmediğini savunuyor.
Fakat Yargıç Kaplan’a göre, davanın bu erken etabında Giuffre’nin göstermesi gereken tek şey, şikayetinin makul olduğu.
Kaplan şu tabirleri kullandı: “[Prens Andrew’un] [Giuffre’ye] dokunurken, onu kucağına oturmaya zorlandığı savı, davalının nihayetinde bedeninin hangi kısmına dokunmuş olduğunun tez edildiğine bakılmaksızın, New York maddelerine göre bir darp tezini belirtmek için kafidir.”
“[Bedensel] temas, tüm şartlar altında haksızsa saldırgandır, bu katiyetle Giuffre’nin savlarından makul bir çıkarımdır.
“Giuffre’nin şikayeti ne anlaşılmaz ne belgisiz ne de muğlak; belli şartlarda, üç farklı tanımlanabilir yerde başka farklı cinsel istismar olayları yaşandığını argüman ediyor.”
“[Prens Andrew] anlaşılır bir biçimde daha fazla detay arıyor… O ayrıntıyı duruşma öncesi keşif sırasında elde edebilecek.”
Bu sözle Yargıç, davanın bir daha sonraki kademesine gönderme yapıyor.
Tezlerinin birbirini yineladığına dair bir şikayet üzerine, Yargıç Kaplan, bunların gereğince farklı olduğunu ve bunların nasıl örtüştüğüne ve mümkün tazminatlar için bunun ne manaya geleceğine heyetin karar vereceğini söylemiş oldu.
Sanık olarak Prens‘in hakları
Prens’in avukatları ayrıyeten Giuffre’nin yirmi yıllık savları gündeme getirmek için kullandığı New York Çocuk Mağdurları Maddesi’nin anayasaya karşıt olduğunu savundu. Avukatlara göre, bu yasa Giuffre’nin, zamanaşımına uğrayacak suçlmaları bir daha mahkemeye sunmasına müsaade verdi.
Lakin Yargıç Kaplan, bu argümanın mahkemelerde daha evvel denendiğini ve bunu duyan tüm New York ve federal mahkemenin iddiayı reddettiğini söylemiş oldu.
Artık ne olacak?
Dava artık durdurulamaz görünüyor, zira yargıç net bir vakit çizelgesi belirledi.
Önümüzdeki günlerde mahkeme, delil toplamak için İngiliz mahkemelerinin yardımına gereksinim duyarsa, mahkemelere Giuffre ismine mektup göndermeyi düşünmek zorunda kalabilir. Bu transatlantik davalar için olağan bir usul.
Akabinde, Mayıs ortasına kadar her iki tarafın da şahitlerini beyan etmesi gerekiyor.
hem de, ispat sunmaya devam etmek zorundalar.
Guiffre, 2001 yılında Londra’da bir kulüpte Prens Andrew ile dans ettikleri sırada prensin ”terden sırılsıklam” olduğunu sav etmişti. Prens Andrew ise iddiayı özel bir sıhhat durumundan ötürü ”terleyemediğini” söyleyerek yalanlamıştı.
tıpkı vakitte Prens Andrew, Guiffre ile seks yaptığı argüman edilen gecede İngiltere’nin Woking kentinde düzenlenen bir Pizza Express partisinde olduğunu söylemişti. Giuffre, Andrew’dan bunu ıspat etmesini istiyor.
Prensin avukatları, Guiffre’nin aslen nerede yaşadığına dair delilini isteyecek. Guiffre Avustralya’da yaşadığı ve ABD ile yasal bir teması olmadığı için, prensin avukatları davanın sonlanması gerektiğini argüman edebilir.
14 Temmuz’a kadar Yargıç Kaplan, tüm kanıtların değiş tokuş edilmesini ve “ifadelerin” tamamlanmasını istiyor. Bu, şahitlerin avukatları tarafınca alınan ve sonrasındasında mahkemede kullanılmak üzere kaydedilen tabirleri manasına geliyor.
Bu, hem prensin birebir vakitte Giuffre’nin tüm bildiklerinin kayda geçirilmesi demek. Bu niçinle her iki taraf, ve tahminen diğerleri da, hayli özel ve şahsi sorularla karşı karşıya kalacak.
Prens‘in seçenekleri neler?
Prens, mahkeme sonucuna itiraz edebilir lakin bunun lehine sonuçlanacağına dair bir garanti yok. Yüksek mahkeme itirazını kabul ederse, bu durum, doğal olarak bir ertelemeye niye olabilir.
Lakin hukuk yorumcuları, karar belgesindeki sözlerin prensin muhtemel bir temyiz müracaatının reddedileceğine işaret ettiğini söylüyor.
Prens Andrew temyiz yoluna gitmez lakin vakit çizelgesi ve ispat alışverişinde işbirliği yapmazsa, Giuffre kendi lehine otomatik bir karar çıkarılması için müracaatta bulunabilir.
Temyiz yoluna gidilmediğini var iseyarsak, prensin sıradan bir seçeneği var: Ya olayları kendi açısından açıklamaya hazırlanaak ve mahkemede o denli ya da bu biçimde bu açının savunulmasını sağlayacak ya da mutabakat yoluna gidecek.
Avukat Boies, BBC News’in müvekklil Guiffre’nin finansal bir uzlaşmayı kabul edip etmeyeceği sorusuna şu karşılığı verdi:
“Bu bahsin kendisini ve başka kurbanları aklayacak biçimde çözülmesinin Virginia Giuffre için hayli kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bence değerli olan bu sonucun onu ve öne sürdüğü iddiayı haklı çıkarması.”
Boies, müvekkili için ”Sadece finansal bir mutabakatla ilgilendiğini düşünmüyorum” dedi.
Prens Andrew, ABD’de açılan davayı düşürmeye çalışmış, fakat yargıç, davanın devam edebileceğine karar vermişti. Prens kendisine yöneltilen suçlamaların tamamını reddediyor.
BBC’ye konuşan Giuffre’nin avukatı David Boies ise müvekkilinin ”aklanmak” istediğini söylemiş oldu ve ”Sadece finansal bir mutabakatla ilgilendiğini düşünmüyorum” dedi.
Pekala davanın bundan daha sonraki gidişatından neler beklenebilir?
Davada neler yaşandı?
Bundan haftalar evvel, Prens Andrew’un bu davayı düşüreceğine dair spekülasyonlar artmıştı.
Lakin, davanın devam edebileceği istikametinde yargıcın Çarşamba günkü sonucu, prens için umutsuz bir imaj çiziyor.
Davaya bakan Yargıç Lewis Kaplan, 46 sayfalık sonucunda Virginia Giuffre’nin York Dükü’ne karşı açtığı tazminat davasına karşı davayı düşürme teşebbüslerini reddetmekle kalmadı, bununla birlikte bu teşebbüslerde kullanılan argümanların birçoklarının kıymetsiz olduğunun altını çizdi.
Prens Andrew’un avukatları, Virginia Giuffre’nin davasının aşağıdaki niçinlerle düşürülmesi gerektiğini savunuyordu:
• Jeffrey Epstein ile 2009 yılında yaptığı “gizlilik” muahedesi, diğerlerini dava etmesini engelledi
• Argümanları temelde meçhuldü
• Sanık olarak hakları ihlal ediliyordu
- New York’ta mahkeme sonucu: Prens Andrew’un yargı muafiyeti yok, cinsel atak davası görülecek
- Prens Andrew’u cinsel atak ile suçlayan hanımın Epstein ile yaptığı mutabakat belirtildi
Prens Andrew tarafınının aylardır yenidenladığı şey, pedofiliden karar giymiş Jeffrey Epstein ile Giuffre içindeki bâtın muahedenin bir koz olduğu.
Giuffre para karşılığında yaptığı bu mutabakatla, gelecekte öbür “potansiyel sanıklara” karşı rastgele bir dava açmamayı kabul etmişti.
Bu niçinle Prens Andrew’un dava takımı onun “potansiyel sanık” kategorisinde değerlendirilebileceğini savundu.
Lakin kimse hakikaten bunun mümkün olup olmayacağını bilmiyor. Zira Yargıç Kaplan, kanunların, Epstein ve Giuffre’nin bu anlaşamyı imzaladıklarında ne amaçladıklarına dair kestirimde bulunmalarını engellediğini söylemiş oldu.
Yargıç “potansiyel sanıklar” sözünün ‘herhangi biri’ manasına gelebileceğini söylemiş oldu. Muahedede, her iki tarafın da Prens Andrew’un bundan yarar sağlamasını istediği açıkça ve net bir biçimde tabir edilmiyor.
Prens’in avukatları, hakime, etkilenen bir üçüncü taraf olarak muahededen yararlanma hakkının olduğunu, öbür davalardan örnekler sunarak gösterdiklerini söylemiş oldu.
Lakin Yargıç Kaplan fikrini değiştirmedi ve vaktinin boşa harcandığını ima etti.
Savları fazlaca mu bilinmeyen?
Prensin avukatları, Giuffre’nin argümanlarının onun New York maddelerini ihlal etmediğini savunuyor.
Fakat Yargıç Kaplan’a göre, davanın bu erken etabında Giuffre’nin göstermesi gereken tek şey, şikayetinin makul olduğu.
Kaplan şu tabirleri kullandı: “[Prens Andrew’un] [Giuffre’ye] dokunurken, onu kucağına oturmaya zorlandığı savı, davalının nihayetinde bedeninin hangi kısmına dokunmuş olduğunun tez edildiğine bakılmaksızın, New York maddelerine göre bir darp tezini belirtmek için kafidir.”
“[Bedensel] temas, tüm şartlar altında haksızsa saldırgandır, bu katiyetle Giuffre’nin savlarından makul bir çıkarımdır.
“Giuffre’nin şikayeti ne anlaşılmaz ne belgisiz ne de muğlak; belli şartlarda, üç farklı tanımlanabilir yerde başka farklı cinsel istismar olayları yaşandığını argüman ediyor.”
“[Prens Andrew] anlaşılır bir biçimde daha fazla detay arıyor… O ayrıntıyı duruşma öncesi keşif sırasında elde edebilecek.”
Bu sözle Yargıç, davanın bir daha sonraki kademesine gönderme yapıyor.
Tezlerinin birbirini yineladığına dair bir şikayet üzerine, Yargıç Kaplan, bunların gereğince farklı olduğunu ve bunların nasıl örtüştüğüne ve mümkün tazminatlar için bunun ne manaya geleceğine heyetin karar vereceğini söylemiş oldu.
- Prens Andrew: Epstein’in davranışlarından kuşku duymadım
- Prens Andrew BBC’ye konuştu: ‘Cinsel bağ tezleri hakikat değil, o gün pizzacıya gittim’
Sanık olarak Prens‘in hakları
Prens’in avukatları ayrıyeten Giuffre’nin yirmi yıllık savları gündeme getirmek için kullandığı New York Çocuk Mağdurları Maddesi’nin anayasaya karşıt olduğunu savundu. Avukatlara göre, bu yasa Giuffre’nin, zamanaşımına uğrayacak suçlmaları bir daha mahkemeye sunmasına müsaade verdi.
Lakin Yargıç Kaplan, bu argümanın mahkemelerde daha evvel denendiğini ve bunu duyan tüm New York ve federal mahkemenin iddiayı reddettiğini söylemiş oldu.
Artık ne olacak?
Dava artık durdurulamaz görünüyor, zira yargıç net bir vakit çizelgesi belirledi.
Önümüzdeki günlerde mahkeme, delil toplamak için İngiliz mahkemelerinin yardımına gereksinim duyarsa, mahkemelere Giuffre ismine mektup göndermeyi düşünmek zorunda kalabilir. Bu transatlantik davalar için olağan bir usul.
Akabinde, Mayıs ortasına kadar her iki tarafın da şahitlerini beyan etmesi gerekiyor.
hem de, ispat sunmaya devam etmek zorundalar.
Guiffre, 2001 yılında Londra’da bir kulüpte Prens Andrew ile dans ettikleri sırada prensin ”terden sırılsıklam” olduğunu sav etmişti. Prens Andrew ise iddiayı özel bir sıhhat durumundan ötürü ”terleyemediğini” söyleyerek yalanlamıştı.
tıpkı vakitte Prens Andrew, Guiffre ile seks yaptığı argüman edilen gecede İngiltere’nin Woking kentinde düzenlenen bir Pizza Express partisinde olduğunu söylemişti. Giuffre, Andrew’dan bunu ıspat etmesini istiyor.
Prensin avukatları, Guiffre’nin aslen nerede yaşadığına dair delilini isteyecek. Guiffre Avustralya’da yaşadığı ve ABD ile yasal bir teması olmadığı için, prensin avukatları davanın sonlanması gerektiğini argüman edebilir.
14 Temmuz’a kadar Yargıç Kaplan, tüm kanıtların değiş tokuş edilmesini ve “ifadelerin” tamamlanmasını istiyor. Bu, şahitlerin avukatları tarafınca alınan ve sonrasındasında mahkemede kullanılmak üzere kaydedilen tabirleri manasına geliyor.
Bu, hem prensin birebir vakitte Giuffre’nin tüm bildiklerinin kayda geçirilmesi demek. Bu niçinle her iki taraf, ve tahminen diğerleri da, hayli özel ve şahsi sorularla karşı karşıya kalacak.
Prens‘in seçenekleri neler?
Prens, mahkeme sonucuna itiraz edebilir lakin bunun lehine sonuçlanacağına dair bir garanti yok. Yüksek mahkeme itirazını kabul ederse, bu durum, doğal olarak bir ertelemeye niye olabilir.
Lakin hukuk yorumcuları, karar belgesindeki sözlerin prensin muhtemel bir temyiz müracaatının reddedileceğine işaret ettiğini söylüyor.
Prens Andrew temyiz yoluna gitmez lakin vakit çizelgesi ve ispat alışverişinde işbirliği yapmazsa, Giuffre kendi lehine otomatik bir karar çıkarılması için müracaatta bulunabilir.
Temyiz yoluna gidilmediğini var iseyarsak, prensin sıradan bir seçeneği var: Ya olayları kendi açısından açıklamaya hazırlanaak ve mahkemede o denli ya da bu biçimde bu açının savunulmasını sağlayacak ya da mutabakat yoluna gidecek.
Avukat Boies, BBC News’in müvekklil Guiffre’nin finansal bir uzlaşmayı kabul edip etmeyeceği sorusuna şu karşılığı verdi:
“Bu bahsin kendisini ve başka kurbanları aklayacak biçimde çözülmesinin Virginia Giuffre için hayli kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bence değerli olan bu sonucun onu ve öne sürdüğü iddiayı haklı çıkarması.”
Boies, müvekkili için ”Sadece finansal bir mutabakatla ilgilendiğini düşünmüyorum” dedi.