Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, Afganistan’da denetimi büyük oranda Taliban’ın ele geçirmesinin akabinde birinci sefer mevzuyla ilgili konuştu.
Alman Başbakan Angela Merkel‘in nazaranvi bırakmadan evvel yaptığı son Moskova ziyaretinin akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, 2001’de ülkeyi işgal ettikten 20 yıl daha sonra çekilen ABD’yi kastederek “Diğer ülkeler Afganistan’a kendi pahalarını benimsemesi konusunda baskı yapmamalı. Taliban’ın ülkenin neredeyse tamamını denetim ettiği gerçeğini kabul etmeliyiz” dedi.
“Taliban’ın Afganistan’da tertibi sağlayacağı, yabancı diplomatik misyonların güvenliğine ve komşu ülkelere teröristlerin geçişine pürüz olacağına dair verdiği kelamları tutmasını umduğunu” belirtti.
Sovyetler de 1979-1989 ortası Afganistan’ı işgal etmiş, bugünkü Taliban’ın köklerini oluşturan mücahitlere karşı savaşmıştı.
Ortak basın toplantısında Merkel de, “Artık Taliban’la konuşmaya çalışmalıyız” dedi.
Rusya’nın Afganistan’daki Büyükelçisi Dmitri Zhirnov da, ülkede Taliban’a bir alternatif olmadığını ve gücünü devirecek rastgele bir direnç olmadığını söylemiş oldu.
Rusya’nın Kabil Büyükelçisi: Durum fazlaca daha yeterli
Taliban’ı “terör örgütü” olarak kabul eden Rusya, 2018 daha sonrasında örgütle yakın bir münasebet geliştirdi. çabucak hemen örgütün “terör örgütleri listesinden” çıkarılması ya da legal idare olarak tanınması konusunda bir açıklama yapmayan Rus yetkililer, bir yandan da Taliban’la teması ve kısıtlı işbirliğini sürdürüyor.
O denli ki Cuma günü Reuters’a konuşan Büyükelçi Zhirnov, Başşehir Kabil’deki güvenlik durumunun Taliban’ın denetimi öncesine nazaran “oldukça daha yeterli olduğunu” söylemiş oldu ve gelecek hakkında “iyimser bir tablo” çizdi:
“Şu an Kabil’deki havayı temkinli bir umutluluk hali olarak tanımlayabiliriz. Berbat bir rejim vardı ve ülkeyi terk etti, artık beşerler umutlu. Daha berbatı olamazdı, yani bu durum daha âlâ olmalı, diyorlar. Bu Taliban’ın geçmesi için bir diğer imtihan olacak. Sistemi sağladıktan daha sonra sosyo-ekonomik durumu geliştirmeleri ve güçlendirmeleri gerekiyor.”
Alman Başbakan Angela Merkel‘in nazaranvi bırakmadan evvel yaptığı son Moskova ziyaretinin akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, 2001’de ülkeyi işgal ettikten 20 yıl daha sonra çekilen ABD’yi kastederek “Diğer ülkeler Afganistan’a kendi pahalarını benimsemesi konusunda baskı yapmamalı. Taliban’ın ülkenin neredeyse tamamını denetim ettiği gerçeğini kabul etmeliyiz” dedi.
“Taliban’ın Afganistan’da tertibi sağlayacağı, yabancı diplomatik misyonların güvenliğine ve komşu ülkelere teröristlerin geçişine pürüz olacağına dair verdiği kelamları tutmasını umduğunu” belirtti.
Sovyetler de 1979-1989 ortası Afganistan’ı işgal etmiş, bugünkü Taliban’ın köklerini oluşturan mücahitlere karşı savaşmıştı.
Ortak basın toplantısında Merkel de, “Artık Taliban’la konuşmaya çalışmalıyız” dedi.
Rusya’nın Afganistan’daki Büyükelçisi Dmitri Zhirnov da, ülkede Taliban’a bir alternatif olmadığını ve gücünü devirecek rastgele bir direnç olmadığını söylemiş oldu.
Rusya’nın Kabil Büyükelçisi: Durum fazlaca daha yeterli
Taliban’ı “terör örgütü” olarak kabul eden Rusya, 2018 daha sonrasında örgütle yakın bir münasebet geliştirdi. çabucak hemen örgütün “terör örgütleri listesinden” çıkarılması ya da legal idare olarak tanınması konusunda bir açıklama yapmayan Rus yetkililer, bir yandan da Taliban’la teması ve kısıtlı işbirliğini sürdürüyor.
O denli ki Cuma günü Reuters’a konuşan Büyükelçi Zhirnov, Başşehir Kabil’deki güvenlik durumunun Taliban’ın denetimi öncesine nazaran “oldukça daha yeterli olduğunu” söylemiş oldu ve gelecek hakkında “iyimser bir tablo” çizdi:
“Şu an Kabil’deki havayı temkinli bir umutluluk hali olarak tanımlayabiliriz. Berbat bir rejim vardı ve ülkeyi terk etti, artık beşerler umutlu. Daha berbatı olamazdı, yani bu durum daha âlâ olmalı, diyorlar. Bu Taliban’ın geçmesi için bir diğer imtihan olacak. Sistemi sağladıktan daha sonra sosyo-ekonomik durumu geliştirmeleri ve güçlendirmeleri gerekiyor.”