Hürriyet muharriri Sedat Ergin, Rusya’nın İdlib’de Türkiye ile imzaladığı mutabakatı ihlal ettiğini söz etti.
Bugünkü yazısında Ergin, Rusya’nın uzun mühlet boyunca 5 Mart 2020 Mutabakatı’na uyduğunu, lakin geçen temmuz ayıyla bir arada şahsen kendisinin ataklara geçtiğini söz etti.
“Eylül’ün son haftasına kadar 2021 yılındaki tespit edilebilen ataklar 450’ye yaklaşmıştı” yazan Ergin, “Türkiye, ateşkesi bozduğu sebebi öne sürülerek Rusya’yı eleştirdiğinde, imzalanmış mutabakatların bu mevzuyu düzenleyen hususlarına dayanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Rusya ayrım yapmadan bombalıyor” dedikten daha sonra, şöyleki yazdı:
“Buna karşılık Rus tarafı, mutabakat metinlerinde BM Güvenlik Konseyi’nin terörist kategorisine koyduğu örgütlerle uğraşa onay verildiği nedeni öne sürülerek, bu tanımlamaya giren kümeleri amaç almasında bir sorun olmadığını savunuyor. İdlib’de sahanın büyük bir kısmını denetim altında tutan Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) örgütü BM tarafınca terörist olarak kabul ediliyor.
Pekala Rusya sadece HTŞ’yi mi gaye alıyor? Aslında Rusya’nın hava taarruzlarının yöneldiği gayelere bakıldığında, her vakit ayrımcı bir biçimde davranmadığını, pekâlâ bu yorumun dışına çıkarak sivil maksatları de vurduğu görülüyor. İdlib konusundaki uzmanlığıyla tanınan Doç. Serhat Erkmen’in Terörizm ve Radikalleşme ile Gayret Araştırma Merkezi için hazırladığı “Rusya’nın İdlib Saldırılarını Manaya Kılavuzu” başlıklı 26 Eylül’de yayımlanan çalışması bu duruma işaret ediyor.
Bu çalışmaya nazaran, 25 Eylül tarihine kadar yürütülen hücumlarda, Rus savaş uçakları, başta HTŞ olmak üzere İdlib’deki kümelerin komuta merkezlerini, çatışmalarda kullanabilecekleri mağara ve tünelleri bombalamıştır. Buna karşılık kimi taarruzlar büsbütün sivil halkın yaşadığı meskenleri, sıhhat merkezlerini ve yerlerinden edilmiş insanların barınmak zorunda kaldıkları büyük kampları da maksat aldı.
Rusya’nın bilhassa eylül ayı sonunda Suriye Ulusal Ordusu (ÖSO) bünyesinde yer alan kümelere da saldırması, ayrım gözetmeksizin bölgedeki tüm kümeleri amaç tahtasına oturttuğunu gösteriyor. Salt bu bilgiler bile Rusya’nın maksat olarak yalnızca terör kümelerine yöneldiği tezini dayanaksız kılıyor.”
Bugünkü yazısında Ergin, Rusya’nın uzun mühlet boyunca 5 Mart 2020 Mutabakatı’na uyduğunu, lakin geçen temmuz ayıyla bir arada şahsen kendisinin ataklara geçtiğini söz etti.
“Eylül’ün son haftasına kadar 2021 yılındaki tespit edilebilen ataklar 450’ye yaklaşmıştı” yazan Ergin, “Türkiye, ateşkesi bozduğu sebebi öne sürülerek Rusya’yı eleştirdiğinde, imzalanmış mutabakatların bu mevzuyu düzenleyen hususlarına dayanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Rusya ayrım yapmadan bombalıyor” dedikten daha sonra, şöyleki yazdı:
“Buna karşılık Rus tarafı, mutabakat metinlerinde BM Güvenlik Konseyi’nin terörist kategorisine koyduğu örgütlerle uğraşa onay verildiği nedeni öne sürülerek, bu tanımlamaya giren kümeleri amaç almasında bir sorun olmadığını savunuyor. İdlib’de sahanın büyük bir kısmını denetim altında tutan Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) örgütü BM tarafınca terörist olarak kabul ediliyor.
Pekala Rusya sadece HTŞ’yi mi gaye alıyor? Aslında Rusya’nın hava taarruzlarının yöneldiği gayelere bakıldığında, her vakit ayrımcı bir biçimde davranmadığını, pekâlâ bu yorumun dışına çıkarak sivil maksatları de vurduğu görülüyor. İdlib konusundaki uzmanlığıyla tanınan Doç. Serhat Erkmen’in Terörizm ve Radikalleşme ile Gayret Araştırma Merkezi için hazırladığı “Rusya’nın İdlib Saldırılarını Manaya Kılavuzu” başlıklı 26 Eylül’de yayımlanan çalışması bu duruma işaret ediyor.
Bu çalışmaya nazaran, 25 Eylül tarihine kadar yürütülen hücumlarda, Rus savaş uçakları, başta HTŞ olmak üzere İdlib’deki kümelerin komuta merkezlerini, çatışmalarda kullanabilecekleri mağara ve tünelleri bombalamıştır. Buna karşılık kimi taarruzlar büsbütün sivil halkın yaşadığı meskenleri, sıhhat merkezlerini ve yerlerinden edilmiş insanların barınmak zorunda kaldıkları büyük kampları da maksat aldı.
Rusya’nın bilhassa eylül ayı sonunda Suriye Ulusal Ordusu (ÖSO) bünyesinde yer alan kümelere da saldırması, ayrım gözetmeksizin bölgedeki tüm kümeleri amaç tahtasına oturttuğunu gösteriyor. Salt bu bilgiler bile Rusya’nın maksat olarak yalnızca terör kümelerine yöneldiği tezini dayanaksız kılıyor.”