sagliksal
Aktif Üye
Türk Dermatoloji Derneği İdare Heyeti üyesi Prof. Dr. Pelin Koçyiğit, kalıcı oje ve manikür-pedikür uygulamalarında hakikat teknik ve hijyenin ehemmiyetine dikkati çekerek, “Son vakit içinderda giderek artan sayıda kalıcı oje daha sonrası tırnak etrafı enfeksiyonuyla gelen hastalarla karşılaşıyoruz” ihtarında bulundu.
Türk Dermatoloji Derneği İdare Şurası üyesi Prof. Dr. Pelin Koçyiğit, yazılı açıklamasında, son periyotta istek nazarann kalıcı oje ile manikür-pedikür uygulamalarının gerçek biçimde yapılmadığında sıhhat açısından oluşturabileceği riskler hakkında bilgi verdi.
Manikür-pedikür uygulamalarında aldırılan tırnak etinin temelinde tırnağa ziyanlı mikroorganizmaların girişini engelleyen “kutikula” isimli esirgeyici yapı olduğunu aktaran Koçyiğit, “Kutikulanın uygunsuz bir halde alınması tırnak etrafındaki dokuyu dış tesirlere karşı açık hale getirir. Enfeksiyonlar ve mikroorganizmalar için bir giriş kapısı oluşturur. Bu sebeple manikür pedikür uygulamalarında etraftaki yumuşak dokunun ve bilhassa kutikulanın fazlaca âlâ bir biçimde korunması gerekir” sözünü kullandı.
“Enfeksiyona sebep olur”
Koçyiğit, manikür pedikür yapan şahısların gerçek teknik bilgiye sahip olmasının yanı sıra kullanılan gereçlerin epeyce güzel sterilize edilmesinin değerine dikkati çekerek, düzgün sterilize edilmeyen gereçlerin mantar, bakteri, “herpes” isimli uçuk enfeksiyonu, hatta Hepatit ve HIV üzere enfeksiyonların bulaşmasına niye olabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Koçyiğit, “Doğru tekniklerle manikür ve pedikür uygulaması yapılmadığı takdirde o bölgeye bir mikroorganizma girer ve bunun üzerini 3-4 hafta dış ortamla ilgiyi kesecek biçimde kalıcı ojeyle kapatırsanız tırnakta enfeksiyona sebep olur” bilgisini paylaştı.
Kalıcı oje sebebiyle tırnaktaki enfeksiyonun uzun müddet fark edilemediğine işaret eden Koçyiğit, şunları kaydetti:
“Son vakit içinderda giderek artan sayıda kalıcı oje daha sonrası tırnak etrafı enfeksiyonuyla gelen hastalarla karşılaşıyoruz. Maalesef birtakım hastalarda enfeksiyonun geç fark edilmesi niçiniyle kemiğe inen enfeksiyonla dahi karşı karşıya kalınıyor. Aylarca antibiyotik tedavisi almak zorunda kalan yahut tırnağını kaybeden hastalarımız var”
“Uzman bireyler tarafınca yapılmalı”
Prof. Dr. Pelin Koçyiğit, kalıcı ojenin sık yinelanmasının tırnakta zayıflık, renk değişikliği, kolay kırılma, el derisinde ise UV maruziyeti niçiniyle erken yaşlanma belirtileri, lekelenmeler, elastikiyet kaybı üzere sorunlara sebep olabileceğini aktardı.
El derisinde oluşabilecek risklere karşı kalıcı oje uygulaması esnasında UV muhafazalı eldivenlerin parmak uçları kesilerek kullanılabileceğini belirten Koçyiğit, şöyleki devam etti:
“Kalıcı ojenin tırnak yüzeyi uzun mühlet büsbütün kapalı kaldığı için arka arda yapılmasını tavsiye etmiyoruz. Ülkü olanı yalnızca özel durumlar için kalıcı oje yaptırıp öbür vakit içinderda olağan oje kullanmaktır. Bu süreçler kesinlikle tırnağın yapısını âlâ bilen bireyler tarafınca hijyen koşullarına epey dikkat edilerek yapılmalı. Kalıcı oje uygulamalarından daha sonra tırnakta rastgele bir şişlik, ağrı ya da kızarıklık fark edilirse hiç vakit kaybetmeden bir dermatoloğa başvurulmalıdır”
Türk Dermatoloji Derneği İdare Şurası üyesi Prof. Dr. Pelin Koçyiğit, yazılı açıklamasında, son periyotta istek nazarann kalıcı oje ile manikür-pedikür uygulamalarının gerçek biçimde yapılmadığında sıhhat açısından oluşturabileceği riskler hakkında bilgi verdi.
Manikür-pedikür uygulamalarında aldırılan tırnak etinin temelinde tırnağa ziyanlı mikroorganizmaların girişini engelleyen “kutikula” isimli esirgeyici yapı olduğunu aktaran Koçyiğit, “Kutikulanın uygunsuz bir halde alınması tırnak etrafındaki dokuyu dış tesirlere karşı açık hale getirir. Enfeksiyonlar ve mikroorganizmalar için bir giriş kapısı oluşturur. Bu sebeple manikür pedikür uygulamalarında etraftaki yumuşak dokunun ve bilhassa kutikulanın fazlaca âlâ bir biçimde korunması gerekir” sözünü kullandı.
“Enfeksiyona sebep olur”
Koçyiğit, manikür pedikür yapan şahısların gerçek teknik bilgiye sahip olmasının yanı sıra kullanılan gereçlerin epeyce güzel sterilize edilmesinin değerine dikkati çekerek, düzgün sterilize edilmeyen gereçlerin mantar, bakteri, “herpes” isimli uçuk enfeksiyonu, hatta Hepatit ve HIV üzere enfeksiyonların bulaşmasına niye olabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Koçyiğit, “Doğru tekniklerle manikür ve pedikür uygulaması yapılmadığı takdirde o bölgeye bir mikroorganizma girer ve bunun üzerini 3-4 hafta dış ortamla ilgiyi kesecek biçimde kalıcı ojeyle kapatırsanız tırnakta enfeksiyona sebep olur” bilgisini paylaştı.
Kalıcı oje sebebiyle tırnaktaki enfeksiyonun uzun müddet fark edilemediğine işaret eden Koçyiğit, şunları kaydetti:
“Son vakit içinderda giderek artan sayıda kalıcı oje daha sonrası tırnak etrafı enfeksiyonuyla gelen hastalarla karşılaşıyoruz. Maalesef birtakım hastalarda enfeksiyonun geç fark edilmesi niçiniyle kemiğe inen enfeksiyonla dahi karşı karşıya kalınıyor. Aylarca antibiyotik tedavisi almak zorunda kalan yahut tırnağını kaybeden hastalarımız var”
“Uzman bireyler tarafınca yapılmalı”
Prof. Dr. Pelin Koçyiğit, kalıcı ojenin sık yinelanmasının tırnakta zayıflık, renk değişikliği, kolay kırılma, el derisinde ise UV maruziyeti niçiniyle erken yaşlanma belirtileri, lekelenmeler, elastikiyet kaybı üzere sorunlara sebep olabileceğini aktardı.
El derisinde oluşabilecek risklere karşı kalıcı oje uygulaması esnasında UV muhafazalı eldivenlerin parmak uçları kesilerek kullanılabileceğini belirten Koçyiğit, şöyleki devam etti:
“Kalıcı ojenin tırnak yüzeyi uzun mühlet büsbütün kapalı kaldığı için arka arda yapılmasını tavsiye etmiyoruz. Ülkü olanı yalnızca özel durumlar için kalıcı oje yaptırıp öbür vakit içinderda olağan oje kullanmaktır. Bu süreçler kesinlikle tırnağın yapısını âlâ bilen bireyler tarafınca hijyen koşullarına epey dikkat edilerek yapılmalı. Kalıcı oje uygulamalarından daha sonra tırnakta rastgele bir şişlik, ağrı ya da kızarıklık fark edilirse hiç vakit kaybetmeden bir dermatoloğa başvurulmalıdır”