Alican Uludağ
Pandora Papers ismiyle sızdırılan dokümanlarında Rönesans Holding’in vergi cennetlerine 210 milyon dolar aktarması tartışma yaratırken Türkiye’de alınan yasal tedbirlere karşın 15 yıldır vergi cenneti ülkelerinin listesi açıklanmadı. Bu niçinle kelam konusu bu ülkelere yapılan para transferlerinden yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılmadı.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın raporu 2020 yılında cürüm gelirlerinin aklanması temalı kuşkulu süreç bildirimlerinin sayısı 5 yıl öncesine göre yüzde 156 oranında artarak 237 bine çıkmış durumda.
Rönesans Holding: Mevzuata ters süreç yok
Pandora Belgeleri’ne bakılırsa, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı inşa etmesiyle bilinen ve kamudan milyarlarca liralık ihale alan Rönesans Holding, vergi cennetlerine 210 milyon dolar aktardı. Evraklarda, Rönesans üzere misal biçimde para transferinde bulunan şirket sayısının 220 olduğu söz edildi. DW Türkçe’nin de yayınladığı haberlerden daha sonra gözler bahse ait Ankara’nın harekete geçip geçmeyeceğine çevrildi.
Rönesans Holding ise haberler üzerine yaptığı açıklamada, şirketin gelirlerinin yüzde 81’ini yurt haricindeki projelerden elde ettiğini savunarak “Rönesans, hiç bir vakit yurtarasından yurtdışına lokal ya da milletlerarası mevzuata karşıt rastgele bir fon transferi yapmamıştır. Bu hususlarla ilgili tüm beyan, bildirim ve açıklamalar ilgili lokal ve milletlerarası mevzuata uygun olarak ilgili makamlara yapılmıştır” dedi.
Yüzde 30 vergi kesintisi uygulanamıyor
Aslında offshore şirketlerin kurulması, Türkiye’de bir kabahat değil. Lakin yasal mevzuata uygun olsa da vergiden kaçınanlara karşı birtakım tedbirler alınabilmesi mümkün. Türkiye, rastgele bir kuruluş yahut kişinin, vergi cenneti olarak kabul edilen ülkelere para transferi yaptığı vakit yüzde 30 gelir vergisi ödemesini yasal mecburilik olarak getirmişti.
Vergi cenneti, vergilerin hiç olmadığı yahut fazlaca düşük olduğu ülkeler olarak tanımlanıyor. Bu ülkeler, bununla birlikte finansal bilgi paylaşımına kapalı olmaları niçiniyle de tercih ediliyor.
Fakat 13 Haziran 2006 tarihinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu unsurunda düzenlenen bu kararın uygulanabilmesi için vergi cenneti kabul edilen ülkelerin açıklanması gerekiyordu. Fakat düzenlemenin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu adımı atmadı.
“Erdoğan listeyi niye açıklamıyor?”
DW Türkçe’ye konuşan HDP Eş Genel Lider Yardımcısı ve ekonomist Garo Paylan, Pandora’nın kutusundan bütün dünyada ve Türkiye’de küçük bir azınlığın nasıl servetlerini o ülkeden kaçırıp vergi cennetlerine götürdüğünün ortaya çıktığını söylemiş oldu. MASAK’ın mevzuyu araştırma ytesirinin olduğunu belirten Paylan, buna karşılık vergi cennetlerine taşınan paraların niye denetlenmesinin sorusuna şu cevabı verdi:
“Türkiye 2006 yılında bir yasa çıkardı ve vergi cennetlerine para götürenler yüzde 30 vergi ödeyecekti. 15 yıl geçti fakat Erdoğan hala bu vergi cennetlerini tanımlamadı. Bu yüzden de yurtdışına vergi cennetlerine para kaçıranlar mevzuata uygun arkadaş diyorlar.”
“Paraların kaynağı araştırılmalı”
Vergi cennetlerine gönderilen paraların kaynağının araştırılması gerektiği davetinde bulunan Paylan, “Bu paralar helal yoldan mı kazanıldı, yasal yoldan mı kazanıldı, nereden bulundu: Paralar nereye gidiyor, yurt haricinde vergi cennetlerine bu paralar niye kaçırılıyor sorularının tesirli biçimde soruşturulması gerekiyor” dedi.
Ne savcılığın ne MASAK’ın ne de Meclis’in harekete geçtiğini belirten Paylan, bu soruşturmaların önünün iktidar tarafınca kesildiğini tez etti. ”
Meclis’e soru önergesi
Bu ortada HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek mevzuyu Meclis gündemine de taşıdı. Türkiye’den vergi cennetlerine para kaçıran 220 ismin bulunduğunun sav edildiğini belirten Paylan, hususa ait soruşturma başlatılmasını isterken MASAK’ı da misyona davet etti.
MASAK’a kara para bildiriminde rekor artış
Öte yandan MASAK’a gelen kara para bildirimlerine ait çarpıcı istatistikler, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2020 Faaliyet Raporu’nda yer aldı. Rapora bakılırsa, MASAK’a 2020 yılında toplam 356 bin 565 kişi hakkında 250 bin 597 adet bildirim gönderildi.
“2020 yılında alınan bildirim sayısı MASAK kurulduğundan bu vakte kadar yıllık olarak alınan en yüksek bildirim sayısıdır” tespiti yapılan raporda, bu durumun MASAK’ın kamuoyundaki algısının eski senelera nazaran daha epeyce arttığının, daha fazla bilinen ve başvurulan bir kurum haline geldiğinin göstergesi olduğu savunuldu.
237 bin kuşkulu bildirim
Raporda, son beş yıl ortasında alınan bildirimlerde cürüm gelirlerinin aklanması ve aklamaya husus öbür kabahatlere yönelik bildirimlerin hissesinin yıldan yıla artış gösterdiği belirtilerek şu bilgiler paylaşıldı:
“Beş yıl evvel MASAK’a aklama ve bununla ilgili öncül kabahatlerle ilgili olarak yalnızca 92 bin 454 adet bildirim gönderilmişken 2020 yılına gelindiğinde hata gelirlerinin aklanması temalı bildirimlerin beş yıl öncesine nazaran yüzde 156 artış göstererek 237 binlere ulaştığı görülmektedir. Alınan bildirimlerin büyük bir çoğunluğu (yüzde 94,8’i) yükümlü olarak tabir edilen mali piyasalardaki süreçlerde aracılık faaliyeti gösteren finansal kuruluşlar tarafınca yahut finansal olmayan meslek kümeleri tarafınca gönderilen kuşkulu süreç bildirimleridir. Alınan 237 bin 531 adet kuşkulu süreç bildirimi; toplam 241 adet yükümlü sayılan kişi yahut kuruluş tarafınca gönderilmiştir. en çok kuşkulu süreç bildirimi gönderen yükümlüler ise ekseriyetle mevduat bankaları ile elektronik para yahut elektronik ödeme kuruluşlarıdır.”
Yargıdan 11 bin araştırma talebi
Rapora göre, MASAK’a yürütülen soruşturma yahut kovuşturmalar kapsamında 11 bin 266 isimli araştırma talebi geldi. Bu talebin yüzde 91,6’sı Gülen yapılanması ile temaslı, irtibatlı yahut iltisaklı olduğundan şüphelenilen kişi yahut şirketlerle ilgili oldu.
Raporda, 2020 yılı içerisinde 10 bin 298 tahlil evrakının sonuçlandırıldığı, bu tahliller esnasında 27 bin 452 kişinin araştırıldığı, 6 bin 941 rapor yahut bilgi notu hazırladığı ve elde edilen bulguların savcılık yahut ilgili kurumlara gönderildiği anlatıldı.
187 kişi hakkında kabahat duyurusu
Aklama hatası inceleme faaliyetleri kapsamında 190 inceleme evrakından 46’sının sonuçlandırıldığı belirtilen raporda “Sonuçlandırılan bu evraklarda ismi geçen kişi sayısı ise 2 bin 613’tür. Yapılan tahlil, kıymetlendirme ve inceleme çalışmaları kararında 2020 yılı içerisinde kabahatten kaynaklanan malvarlığı kıymetlerinin aklanması hatası ile ilgili olarak toplam 187 kişi hakkında hata duyurusunda bulunulmuştur” denildi.
Bakanlığın faaliyet raporuna göre, 2020 yılı içerisinde; MASAK’a toplam 137 farklı ülke mali istihbarat ünitesi tarafınca 828 kere bilgi talebinde yahut bilgilendirmede bulunuldu. MASAK ise 36 farklı ülkenin mali istihbarat ünitelerinden 151 bilgi talebi iletti.
Pandora Papers ismiyle sızdırılan dokümanlarında Rönesans Holding’in vergi cennetlerine 210 milyon dolar aktarması tartışma yaratırken Türkiye’de alınan yasal tedbirlere karşın 15 yıldır vergi cenneti ülkelerinin listesi açıklanmadı. Bu niçinle kelam konusu bu ülkelere yapılan para transferlerinden yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılmadı.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın raporu 2020 yılında cürüm gelirlerinin aklanması temalı kuşkulu süreç bildirimlerinin sayısı 5 yıl öncesine göre yüzde 156 oranında artarak 237 bine çıkmış durumda.
Rönesans Holding: Mevzuata ters süreç yok
Pandora Belgeleri’ne bakılırsa, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı inşa etmesiyle bilinen ve kamudan milyarlarca liralık ihale alan Rönesans Holding, vergi cennetlerine 210 milyon dolar aktardı. Evraklarda, Rönesans üzere misal biçimde para transferinde bulunan şirket sayısının 220 olduğu söz edildi. DW Türkçe’nin de yayınladığı haberlerden daha sonra gözler bahse ait Ankara’nın harekete geçip geçmeyeceğine çevrildi.
Rönesans Holding ise haberler üzerine yaptığı açıklamada, şirketin gelirlerinin yüzde 81’ini yurt haricindeki projelerden elde ettiğini savunarak “Rönesans, hiç bir vakit yurtarasından yurtdışına lokal ya da milletlerarası mevzuata karşıt rastgele bir fon transferi yapmamıştır. Bu hususlarla ilgili tüm beyan, bildirim ve açıklamalar ilgili lokal ve milletlerarası mevzuata uygun olarak ilgili makamlara yapılmıştır” dedi.
Yüzde 30 vergi kesintisi uygulanamıyor
Aslında offshore şirketlerin kurulması, Türkiye’de bir kabahat değil. Lakin yasal mevzuata uygun olsa da vergiden kaçınanlara karşı birtakım tedbirler alınabilmesi mümkün. Türkiye, rastgele bir kuruluş yahut kişinin, vergi cenneti olarak kabul edilen ülkelere para transferi yaptığı vakit yüzde 30 gelir vergisi ödemesini yasal mecburilik olarak getirmişti.
Vergi cenneti, vergilerin hiç olmadığı yahut fazlaca düşük olduğu ülkeler olarak tanımlanıyor. Bu ülkeler, bununla birlikte finansal bilgi paylaşımına kapalı olmaları niçiniyle de tercih ediliyor.
Fakat 13 Haziran 2006 tarihinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu unsurunda düzenlenen bu kararın uygulanabilmesi için vergi cenneti kabul edilen ülkelerin açıklanması gerekiyordu. Fakat düzenlemenin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu adımı atmadı.
“Erdoğan listeyi niye açıklamıyor?”
DW Türkçe’ye konuşan HDP Eş Genel Lider Yardımcısı ve ekonomist Garo Paylan, Pandora’nın kutusundan bütün dünyada ve Türkiye’de küçük bir azınlığın nasıl servetlerini o ülkeden kaçırıp vergi cennetlerine götürdüğünün ortaya çıktığını söylemiş oldu. MASAK’ın mevzuyu araştırma ytesirinin olduğunu belirten Paylan, buna karşılık vergi cennetlerine taşınan paraların niye denetlenmesinin sorusuna şu cevabı verdi:
“Türkiye 2006 yılında bir yasa çıkardı ve vergi cennetlerine para götürenler yüzde 30 vergi ödeyecekti. 15 yıl geçti fakat Erdoğan hala bu vergi cennetlerini tanımlamadı. Bu yüzden de yurtdışına vergi cennetlerine para kaçıranlar mevzuata uygun arkadaş diyorlar.”
“Paraların kaynağı araştırılmalı”
Vergi cennetlerine gönderilen paraların kaynağının araştırılması gerektiği davetinde bulunan Paylan, “Bu paralar helal yoldan mı kazanıldı, yasal yoldan mı kazanıldı, nereden bulundu: Paralar nereye gidiyor, yurt haricinde vergi cennetlerine bu paralar niye kaçırılıyor sorularının tesirli biçimde soruşturulması gerekiyor” dedi.
Ne savcılığın ne MASAK’ın ne de Meclis’in harekete geçtiğini belirten Paylan, bu soruşturmaların önünün iktidar tarafınca kesildiğini tez etti. ”
Meclis’e soru önergesi
Bu ortada HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek mevzuyu Meclis gündemine de taşıdı. Türkiye’den vergi cennetlerine para kaçıran 220 ismin bulunduğunun sav edildiğini belirten Paylan, hususa ait soruşturma başlatılmasını isterken MASAK’ı da misyona davet etti.
MASAK’a kara para bildiriminde rekor artış
Öte yandan MASAK’a gelen kara para bildirimlerine ait çarpıcı istatistikler, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2020 Faaliyet Raporu’nda yer aldı. Rapora bakılırsa, MASAK’a 2020 yılında toplam 356 bin 565 kişi hakkında 250 bin 597 adet bildirim gönderildi.
“2020 yılında alınan bildirim sayısı MASAK kurulduğundan bu vakte kadar yıllık olarak alınan en yüksek bildirim sayısıdır” tespiti yapılan raporda, bu durumun MASAK’ın kamuoyundaki algısının eski senelera nazaran daha epeyce arttığının, daha fazla bilinen ve başvurulan bir kurum haline geldiğinin göstergesi olduğu savunuldu.
237 bin kuşkulu bildirim
Raporda, son beş yıl ortasında alınan bildirimlerde cürüm gelirlerinin aklanması ve aklamaya husus öbür kabahatlere yönelik bildirimlerin hissesinin yıldan yıla artış gösterdiği belirtilerek şu bilgiler paylaşıldı:
“Beş yıl evvel MASAK’a aklama ve bununla ilgili öncül kabahatlerle ilgili olarak yalnızca 92 bin 454 adet bildirim gönderilmişken 2020 yılına gelindiğinde hata gelirlerinin aklanması temalı bildirimlerin beş yıl öncesine nazaran yüzde 156 artış göstererek 237 binlere ulaştığı görülmektedir. Alınan bildirimlerin büyük bir çoğunluğu (yüzde 94,8’i) yükümlü olarak tabir edilen mali piyasalardaki süreçlerde aracılık faaliyeti gösteren finansal kuruluşlar tarafınca yahut finansal olmayan meslek kümeleri tarafınca gönderilen kuşkulu süreç bildirimleridir. Alınan 237 bin 531 adet kuşkulu süreç bildirimi; toplam 241 adet yükümlü sayılan kişi yahut kuruluş tarafınca gönderilmiştir. en çok kuşkulu süreç bildirimi gönderen yükümlüler ise ekseriyetle mevduat bankaları ile elektronik para yahut elektronik ödeme kuruluşlarıdır.”
Yargıdan 11 bin araştırma talebi
Rapora göre, MASAK’a yürütülen soruşturma yahut kovuşturmalar kapsamında 11 bin 266 isimli araştırma talebi geldi. Bu talebin yüzde 91,6’sı Gülen yapılanması ile temaslı, irtibatlı yahut iltisaklı olduğundan şüphelenilen kişi yahut şirketlerle ilgili oldu.
Raporda, 2020 yılı içerisinde 10 bin 298 tahlil evrakının sonuçlandırıldığı, bu tahliller esnasında 27 bin 452 kişinin araştırıldığı, 6 bin 941 rapor yahut bilgi notu hazırladığı ve elde edilen bulguların savcılık yahut ilgili kurumlara gönderildiği anlatıldı.
187 kişi hakkında kabahat duyurusu
Aklama hatası inceleme faaliyetleri kapsamında 190 inceleme evrakından 46’sının sonuçlandırıldığı belirtilen raporda “Sonuçlandırılan bu evraklarda ismi geçen kişi sayısı ise 2 bin 613’tür. Yapılan tahlil, kıymetlendirme ve inceleme çalışmaları kararında 2020 yılı içerisinde kabahatten kaynaklanan malvarlığı kıymetlerinin aklanması hatası ile ilgili olarak toplam 187 kişi hakkında hata duyurusunda bulunulmuştur” denildi.
Bakanlığın faaliyet raporuna göre, 2020 yılı içerisinde; MASAK’a toplam 137 farklı ülke mali istihbarat ünitesi tarafınca 828 kere bilgi talebinde yahut bilgilendirmede bulunuldu. MASAK ise 36 farklı ülkenin mali istihbarat ünitelerinden 151 bilgi talebi iletti.